Amaç: Doğumsonu depresyon, yaygınlığı ve anne ve bebek sağlığı üzerinde tehlikeli sonuçları nedeniyle öncelikli bir halk sağlığı sorunudur. Bu çalışmada pandemi döneminde ölçekten elde edilen doğum sonrası depresyon prevalansı ve ilişkili faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Kesitsel tipteki bu araştırmanın örneklemini pandemi döneminde doğum yapan ve bebeği 1-12 aylar arasında olan çevrimiçi yöntemle ulaşılan 137 anne oluşturmuştur. Veri toplamada “Sosyo-demografik Bilgi Formu” ve “Edinburg Doğum Sonrası Depresyon Ölçeği” kullanılmıştır. Ölçekten alınan toplam puanın normal dağılım göstermesi nedeniyle; analizlerde değişkenin tipine göre pearson korelasyon testi, t testi, tek yönlü varyans analizi ve çoklu regresyon analizi kullanılmıştır.
Bulgular: Annelerin yaş ortalaması 30,13±4,77’dir. Pandeminin yaklaşık birinci yılının sonunda doğum sonu depresyon prevalansı %45,4’dür. Aylık kazancın yetersizliği, annenin gebelik öncesinde ve gebelik sırasında ruhsal hastalık öyküsünün olması, bebeğin 4-6 ay arasında olması ve annenin sadece biyolojik ailesinden duygusal destek alması depresyon puan ortalamasını bağımsız olarak yükseltmektedir (p<0,05). Annenin eşiyle olumlu duygusal ilişkisi ve gebelik döneminde fiziksel sağlığının iyi olması depresyon puanını anlamlı olarak düşürmüştür (p<0,05). Diğer sosyo-demografik değişkenlerle anlamlı ilişki saptanmamıştır (p>0,05).
Sonuç: Bulgular, pandemi gibi afet dönemlerinde gebe ve lohusa izlemlerinin sürekliliğinin sağlanması için mekanizmaların geliştirilmesinin, izlemin ruhsal boyut gözardı edilmeden biyopsikososyal bütünlük içinde yapılmasının, babaların bakım sürecine dahil edilerek eşler arasında etkileşimin güçlendirilmesine yönelik danışmanlık ve farkındalığı arttırıcı çalışmaların önemini göstermektedir.
Yok
..
Çalışmaya katılan tüm annelere teşekkür ederiz.
Objective: Postpartum depression is a priority public health problem because of prevalence and dangerous consequences for maternal and infant health. In this study it was aimed to determine postpartum depression prevalance based on the scale and related factors during the pandemic period.
Material and Method: In this cross-sectional study, 137 mothers whose babies were between 1-12 months were reached via online methods. “Socio-demographic Information Form” and “Edinburgh Postpartum Depression Scale” were used for data collection. Pearson correlation test, t test, one-way analysis of variance, and multiple regression analysis were used in the analyzes because of normal distribution of the total score.
Results: The mean age of mothers was 30,13±4,77. The prevalence of postpartum depression at end of about 1st year of pandemic was 45.4%. Insufficient monthly income, the mother’s history of mental illness during pregnancy, having baby between 4-6 months, and the mother’s receiving emotional support only from her biological parents independently increased the mean of depression score (p<0.05). The level of positive emotional relationship with the spouse and good physical health during pregnancy significantly decreased the mean depression score (p<0.05). No significant relationship was found with other socio-demographic variables (p>0.05).
Conclusion: The findings showed the importance of developing mechanisms to ensure the continuity of pregnancy and postpartum follow-ups during pandemics, to carry out the follow-up in a biopsychosocial integrity without ignoring the psychological dimension, and counseling and awareness-raising studies to strengthen the interaction between the spouses by including the fathers in the care process.
..
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kadın Hastalıkları ve Doğum |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Proje Numarası | .. |
Yayımlanma Tarihi | 5 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 28 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 5 Sayı: 3 |