Nazım Payam is one of the important poets and writers raised by Elazığ. He has five poetry books, including Sonrası Güldür Açar (1994), Ben Kendimi Dağ Bilirim (2004), Ateş Islağı (2014), Yalnızlık Risalesi (2018) and Ölü Kırlangıçlar (2024). The poet, who sometimes uses a closed narrative and mostly metaphorical expressions in his poems, establishes a unique poetic language by utilizing the possibilities of Turkish. The distinctive side of his style is the ease with which he speaks and the care in his choice of words. The poet, who does not see poetry as a duel of words establishes the meaning of his poetry with tranquility. While themes such as loneliness, alienation, restlessness and the old-new conflict come to the fore in poems where human beings are at the center, the criticism of modernity forms the setting for these themes. Loneliness and longing for the past are the tragedy of both modern man and Nazım Payam’s poetry. In Payam’s poems, loneliness is a theme supported by existential concerns, but it is mostly evaluated as one of the negative consequences of modernism and in this context, the criticism of modernity is grounded in incompleteness, uncertainty, transience and insecurity. In this study, Nazım Payam’s poems are analyzed and his criticism of modernity is evaluated through the theme of loneliness.
Nazım Payam, Elazığ’ın yetiştirdiği önemli şair ve yazarlardandır; Sonrası Güldür Açar (1994), Ben Kendimi Dağ Bilirim (2004), Ateş Islağı (2014), Yalnızlık Risalesi (2018) ve Ölü Kırlangıçlar (2024) olmak üzere beş şiir kitabı vardır. Şiirlerinde yer yer kapalı bir anlatıma başvuran ve çoğunlukla metaforik söyleyişlere yer veren şair, Türkçenin imkânlarından yararlanarak kendine özgü bir şiir dili kurmayı başarır. Onun üslubundaki ayırt edici taraf, söyleyişindeki rahatlık ve kelime seçişindeki özendir. Şiiri bir söz düellosu ya da sözcük çığırtkanlığı olarak görmeyen şair, şiirinin anlamını sükûnetle kurar. İnsanın merkeze alındığı şiirlerde yalnızlık, yabancılaşma, huzursuzluk ve eski-yeni çatışması gibi temler öne çıkarken modernlik eleştirisi bu temlerin dekorunu oluşturur. Yalnızlık ve geçmişe duyulan özlem, hem modern insanın hem de Nazım Payam şiirinin trajiğidir. Payam’ın şiirlerinde yalnızlık, varoluşsal kaygılarla desteklenen bir tem olmasının yanı sıra daha çok modernizmin olumsuz sonuçlarından biri -toplumsal ölçekli bir tem- olarak değerlendirilmekte ve bu bağlamda modernlik eleştirisi de eksiklik, belirsizlik, geçicilik ve güvensizlik yönünden temellendirilmektedir. Bu çalışmada bahsi geçen şiir kitaplarında yer alan şiirler incelenerek şairin kavram dünyası irdelenmiş ve modernlik eleştirisi yalnızlık temi üzerinden değerlendirilmeye çalışılmıştır.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Modern ve Postmodern Edebiyat |
| Bölüm | Makaleler |
| Yazarlar | |
| Erken Görünüm Tarihi | 8 Eylül 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 23 Eylül 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 19 Aralık 2024 |
| Kabul Tarihi | 2 Temmuz 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 35 Sayı: 3 |