Değişme ve ilerleme, felsefe ve sosyal bilimlerin üzerinde durdukları konulardan biridir. Toplumların içinde bulundukları tarihsel evreyi anlama ve onu oluşturan dinamikleri kavrayarak nereye yol aldığımızı öngörme çabası, felsefe ve sosyal bilimlerin genelinde (özellikle de sosyolojide), yaygın olan bir eğilimdir. Bu bağlamda, değişme ve ilerleme konusuna yönelen ekoller arasında Eleştirel Teori ve pragmatizm önemli bir yere sahiptir. Eleştirel Teori ve pragmatizm, içinde bulunulan toplumu var eden tarihsel şartları anlama çabasındadırlar. Değişimi ve değişeni kavrama gayreti, iki ekolün düşünürlerinin metinlerinde sık sık yer almıştır. Her iki ekol, nihai gelecek tasavvurlarına karşı “eleştirel” bir tavır almış ve “mutlakçı” tarih felsefelerini kabule yanaşmamışlardır. Ancak Eleştirel Teori, özellikle de Horkheimer ve Adorno, değişimi açıklamada, ilerlemeciliği geride bırakıp diyalektiği (onun çelişki mantığını) korumayı hedeflemişken, pragmatizm iyimser bir liberal ilerlemecilik düşüncesini sürdürmüştür. Bu makalenin ana amacı, Eleştirel Teori ile pragmatizmin değişme ve ilerleme konusuna yönelik değerlendirmelerini kıyaslamak ve her iki ekolün söz konusu tartışma odağına ilişkin benzerliklerini ve farklılıklarını ortaya çıkarmaktır.
Change and progress are those themes that philosophy and social sciences give point to. The effort to understand the historical context in which communities are located and to predict where we are heading by understanding the dynamics that make up this historical phase, is a widespread tendency across philosophy and social sciences (especially in sociology). In this context, Critical Theory and pragmatism have an important place, among the schools that are dealing with change and progress. Critical Theory and pragmatism are in effort to understand the historical conditions that make up the society in which they are found. The aim of understanding the change and the changing one, frequently appeared in the texts of two school thinkers. In the meantime, both schools had a "critical" attitude towards the ultimate futuristic conception and they were not willing to accept “absolutist” philosophies of history. However, while Critical Theory, especially Horkheimer and Adorno, aim to leave behind the progressivism and keep the dialectic (it’s logic of contradiction), pragmatism has maintained an optimistic idea of liberal progression. The goal of the present article is to compare the evaluations made by Critical Theory and pragmatism on change and progress, and thus to reveal the similarities and the differences of both schools about stated themes.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mayıs 2017 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ocak 2017 |
Kabul Tarihi | 30 Nisan 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 23 |
Dergimiz 2024 yılından itibaren ikisi olağan biri dosya konulu özel sayı olmak üzere 3 sayı olarak, Mayıs (olağan sayı) Eylül (özel sayı) ve Aralık (olağan sayı) aylarında yayınlanacaktır.
2024 yılı özel sayımız ve Aralık ayındaki olağan sayımız için makale kabulü tamamlanmıştır.
Özel sayılarımızda yalnızca dosya kapsamında yer alan makalelere yer verilecektir. Makalenizi gönderirken hangi sayıda değerlendirilmesini istediğinizi bir notla bildirmeniz karışıklıkları önleyecektir.
İlginiz için teşekkür ederiz.