İnsanı bir amaç olarak gören, refah ve mutluluğunu kendisinin belirlemesi gerektiğini iddia eden felsefi yaklaşıma hümanizm ve buna karşıt yaklaşıma da anti-hümanizm denilebilir. Varoluşçuluk ise özcü yaklaşımların aksine, insanın yapıp ettiklerinin bir özün ifadesi olduğuna değil, bizzat kendi özünü oluşturduğuna işaret etmektedir. Bu haliyle varoluşçuluk, bir hümanizm olarak görünmektedir. Sartre’ın, “varoluşçuluk bir hümanizmdir,” yargısı da bu paralelde bir düşünceyi savunuyormuş gibi görünse de, varoluşçuluk ile bağlantısını hümanizmi yeniden tanımlayarak kurmaktadır. Her ne kadar Sartre, Heidegger’in de kendisi gibi bir varoluşçuluk ve hümanizm fikrine sahip olduğunu iddia etse de Heidegger bu iddiayı kabul etmemektedir. Heideggerci düşünce yer yer anti-hümanist bir yaklaşım olarak görülebilmektedir. Bu makalede Sartre’ın ve Heidegger’in varoluşçuluk ve hümanizm bağlamındaki tartışmaları ele alınıp incelenmektedir. Bu incelemenin hedefi, Sartre’ın kendisinin de iddia ettiği gibi varoluşçuluk düşüncesinin bir hümanizm olup olmadığına açıklık getirmektir. Yanı sıra Heidegger’in “varoluşçu” düşüncesinin bir hümanizm mi yoksa bir anti-hümanizm mi olduğunu veya bu iki yaklaşımın da ötesinde bir başka öneride mi bulunduğunu tespit etmektir. İlaveten Sartre’ın Heidegger’in düşüncesinin varoluşçu ve hümanist bir düşünce olduğu iddiasının Heidegger düşüncesinin gerçekliğini ne kadar yansıttığına yönelik bir soruşturma da yapılmaktadır.
The philosophical approach that takes the human being as an end and claims that s/he should determine her/his welfare and happiness can be called humanism, and its contrary view can be called anti-humanism. Existentialism, on the other hand, contrary to the essentialist approaches, points out that what human beings do is not an expression of an essence, but constitutes their essence. In this way, existentialism appears to be a form of humanism. Although Sartre’s judg-ment that “existentialism is a humanism” seems to defend a similar idea, he relates existentialism to humanism by redefining humanism. Sartre claims that Heidegger’s conception of existential-ism and humanism are similar to his but Heidegger does not accept this claim. Heideggerian thought can sometimes be said to involve an anti-humanist approach. This article analyses Sar-tre’s and Heidegger’s views on existentialism and humanism. This analysis aims to clarify whether existentialism is humanism, as Sartre claims. It also aims to determine whether Heidegger’s “existentialist” thought involves humanism or anti-humanism or whether it proposes something beyond these two approaches. In addition, an inquiry is made as to how far Sartre’s claim that Heidegger’s thought is existentialist and humanist reflects the reality of Heidegger’s thought.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İnsan Felsefesi, 20. Yüzyıl Felsefesi, Kıta Felsefesi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 7 Mayıs 2024 |
Gönderilme Tarihi | 12 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 14 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 37 |
Dergimiz 2024 yılından itibaren ikisi olağan biri dosya konulu özel sayı olmak üzere 3 sayı olarak, Mayıs (olağan sayı) Eylül (özel sayı) ve Aralık (olağan sayı) aylarında yayınlanacaktır.
2024 yılı özel sayımız ve Aralık ayındaki olağan sayımız için makale kabulü tamamlanmıştır.
Özel sayılarımızda yalnızca dosya kapsamında yer alan makalelere yer verilecektir. Makalenizi gönderirken hangi sayıda değerlendirilmesini istediğinizi bir notla bildirmeniz karışıklıkları önleyecektir.
İlginiz için teşekkür ederiz.