Uygurlar, köklü ve zengin kültür birikimiyle Türk kültürünün oluşumu ve gelişiminde önemli
bir yere sahiptir. Ayrıca Türk düşünce ve inanç sistemi, mitolojisi, resim ve müzik sanatı, ritüeller,
geleneksel sohbet toplantıları gibi araştırmalarda önemli veriler sağlamaktadır. Uygurlar arasında
“tumar” olarak adlandırılan “muska” ve bu bağlamdaki uygulamalar ise ayrı bir yere sahiptir. İslam
öncesi Türk inançlarından beslenen ve İslamiyet’in kabulüyle birlikte farklı bir yapıya bürünen
“muska” ve “muskacılık” Uygurlar arasında çok yaygın bir gelenektir. Uygurların sözlü gelenek
zemininde devam ettirdikleri bu gelenek, Çağatay yazı dilinin kullanıldığı 15. yüzyıldan 20. yüzyılın
başlarına kadar farklı eserlerle yazılı hale de getirilmiştir. Özellikle 20. yüzyılın başlarında itibaren bu
eserler, Kaşgar, Yarkent, Hoten, Kumul, Turfan gibi şehirlerde dolaşan seyyah, misyoner, elçi ve
araştırıcılar tarafından Rusya, İsveç, Almanya ve Japonya gibi ülkelerin kütüphanelerine taşınmıştır.
Makalede, ilk olarak Uygur Türkleri arasında muska ve muskacılık geleneği hakkında bilgi verilecektir.
Daha sonra İsveçli misyoner Gunnar Hermansson tarafından 1929 yılında Yarkent’ten alınaarak
İsveç’e götürülen ve bugün İsveç Lund Üniversitesi Gunnar Jarring Koleksiyonu Prov. 5’te bulunan
Çağatayca muska kitabı içerik ve işlev açısından tanıtılıp değerlendirilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Haziran 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 20 |
Açık Erişim Politikası