Matematik, evrenin temel bir bilimidir ve sanat gibi doğayı inceler. Matematik, doğadaki olayları, doğadaki organik ya da inorganik yapılardaki düzen ve dizilimleri inceleyerek teoriler oluşturur. Matematik düşünsel bir süreç olarak, bilgiyi esas alır ve soyut özelliğe sahiptir. Matematikteki soyut olma özelliği sanatı da etkilemiş ve sanatın da soyuta doğru yönelmesinde etkili olmuştur. Yakın tarihte sanat doğayı taklit etmekten uzaklaşarak şeylerin ardındaki özü anlama ve sorgulama yolunda ilerler. Sanatın soyuta yönelmesinde, sanatçının, matematik alanındaki gelişmeleri inceleyerek ya da doğada gözlemlediği geometriyi, yapıtlarına yansıtarak yorumlaması etkili olmuştur. Modern sanatçı, yapıtlarında matematiksel kavram ve kuramları yorumlaması, doğanın soyut olarak yorumlanmasına ve çağdaş sanatta geometrik yorumların ortaya çıkmasında, sanat ile matematiksel kavram ve kuramların birbirleriyle ilişki içinde olduğunu göstermektedir. Birbirleriyle güçlü bir etkileşimde bulunan sanat ve matematik, birbirlerinin temelini oluşturarak birbirlerini destekler. Birbirini destekleyen bu iki olgu, “matematiğin estetik yönü” ile ”sanatın ölçülebilir yönü” birbirlerine sarmal bir özellik gösterdikleri gibi aynı zamanda, birbirlerinden bağımsız özellikler de taşırlar. Sanatın sonsuz çeşitliliği ve uygulama olanakları içerisinde matematiğin bilinçli olarak kullanılabilirliği ile yeni üretimler yapılabilir ve salt sanat için matematik kullanılabilir. Matematiksel kavramlar olarak, fibonacci sayıları ve altın oran, mobius şeridi ve klein şişesi, çokyüzlüler, hilbert uzay doldurma eğrisi, fraktal geometri, helisoid eğrisi, sabun baloncukları ve kuantum teorisi incelenerek ve bu teoremlerin sanata yansımaları üzerinde durulacaktır.
Fibonacci sayıları Mobius şeridi Fraktal geometri Kuantum teorisi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Güzel Sanatlar |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 27 Şubat 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 14 |
İndex Bilgisi
Asos İndex