Anayasa Mahkemesi, 2863 sayılı Kanun’un 65/a ve b maddelerindeki fiillere ilişkin düzenlemelerin Anayasaya aykırı olduğundan iptaline ve bu hükmün yayımından bir yıl sonra (13.10.2013 tarihinde) yürürlüğe
girmesine karar vermiştir. Anayasanın “Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının geriye yürümeyeceği” hükmü,
ceza hükmü taşıyan kanunun iptali söz konusu olunca hukukun temel ilkelerinden birisi olan “kanunsuz suç
ve ceza olmaz ilkesi” ile çatışmaktadır. Ceza normuna ilişkin ve fail lehine sonuç doğuran bir iptal kararı söz
konusu olduğunda, iptal kararının geriye yürümezliği ilkesiyle amaçlanan hukuki güvenlik yanında suçların ve
cezaların kanuniliği ilkesinin de hukuk devleti ile temel hak ve özgürlüklere saygının sağlanması açısından bir o
kadar önem taşımakta olduğuna kuşku yoktur.
Ceza hukukunun bir değerler sistemi olduğu nazara alındığında, kanunilik ilkesinin bu sistemin vazgeçilmez bir parçası olduğu tartışmasızdır. Kökeni 1215 tarihli Magna Carta Libertatum’a kadar uzanan kanunilik
ilkesini, ceza hukukunun güvence fonksiyonunun temel taşı olarak nitelemek ve her şartta uyulmasını sağlamak
hukuk devletinin temel görevlerindendir. Bu itibarla, ceza hukuku yaptırımlarının uygulanma ihtimali gündeme
geldiğinde adalet ve hakkaniyet düşünceleri gözetilerek kanunilik ilkesinin uygulanması hukuk güvenliğine tercih edilmeli ve sanık lehine olan iptal kararı derhal uygulanmalıdır.
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu Kanunsuz Suç ve Ceza Olmaz İlkesi İptal Kararlarının Geriye Yürümezliği İlkesi
The Constitutional Court rendered that the provisions of article 65/a and b of Law no. 2863 (Cultural and Natural Heritage Protection Act) were unconstitutional and thus should be annulled, and that the decision of annulment would come into force one year from the date of publication of the decision in the Official Gazette (on 13.10.2013). The constitutional provision of “Annulment decisions cannot be applied retroactively” contradicts one of the fundamental principles of law “No one shall be punished for any act which does not constitute a criminal offence under the law in force at the time committed” when it comes to the annulment of a criminal law provision. When an annulment decision concerning a criminal provision in favor of the offender is at stake, there is no doubt that in addition to the ‘legal certainty’ – which is aimed at with the principle of ‘non-retroactivity of annulment decisions’ – principle of ‘legality of offenses and penalties’ is important to achieve the respect for the rule of law and fundamental rights and freedoms. When criminal law regime is taken as a system of values, it is indisputable that the principle of legality is an indispensable element of this system. Qualifying the principle of legality – the origins of which date back to Magna Carta Libertatum of 1215 – as the corner stone of assurance function of criminal law and ensuring compliance with this principle are among main functions of the rule of law. In this respect, when there is a possibility of implementing criminal law sanctions, application of the ‘principle of legality’ should be preferred over ‘legal certainty’ by observing justice and equity, and the annulment decision in favor of the offender should be applied immediately
Cultural and Natural Heritage Protection Act Legality of Offenses and Penalties Principle of ‘Non-retroactivity of Annulment Decisions’
Diğer ID | JA75GC54KE |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 3 Sayı: 2 |