Otonom araç (OA) teknolojisi topluma birçok sosyal, ekonomik ve çevresel faydayı vaat etmektedir. İnovasyonun sürekliliğinin önünü açmak için bu çığır açacak teknolojiyi düzenleyen hukuki çerçeveyi incelemek önem arz etmektedir. Bu makale, OA teknolojisinin en çok düzenlendiği yer olan ABD hukuku uyarınca, OA’ların karşılaşacağı i) tekeffüller hukuku, ii) federal hukukun eyalet içtihat hukukuna üstünlüğü ve iii) federal model kurumların rolü şeklindeki üç hukuki sorunu incelemektedir. OA’ların çoğunun ilk yıllarda halka satılmayacağı ve bu nedenle açık veya zımni tekeffül oluşmayacağını tahmin ederek bu makale OA’ların sebep olacağı kazalarda tekeffül hukukuna ilişkin taleplerin rolünün sınırlı olacağını öngörmektedir. Motorlu araçlarla ilgili önceki federal hukukun üstünlüğüne ilişkin davalar spesifik tasarımları içerdiğinden, bu makale bir OA’nın geleneksel bir araçtan daha güvenli sürüp sürmediğini değerlendiren performans odaklı standartların getirilmesinin federal hukukun üstünlüğü ile ilgili öngörülemeyen hukuki sorunları çözebileceğini tartışmaktadır. Ayrıca, OA üreticileri için gelecekte karşılaşacakları dava tehdidi çok büyük olursa, federal hukukun üstünlüğü OA üreticilerinin zarara uğrayan davacılara olan tazminat yükümlülüğünü sınırlayabilir. Son olarak, sınırlı bütçeleri ve personel sayısı, federal model kurumların OA’ların regülasyonuna ilişkin bugüne kadarki eylemsizliğini anlaşılır kılsa da, bu makale federal model kurumlardaki halihazırdaki araştırma fazının çok uzun sürmemesi gerektiğini belirtmektedir. Aksi takdirde, federal model kurumların eylemsizliği OA’ların güvenli bir şekilde trafiğe entegre olmasını engelleyebilecektir.
otonom araçlar tekeffüller hukuku sorumluluk reddi federal hukukun üstün gelmesi federal model kurumlar
Autonomous vehicle (AV) technology promises society many social, economic, and environmental benefits. It
is crucial to examine the legal environment behind this breakthrough technology. Under US law, where the AV
technology is most regulated, this Article delves into two critical legal issues AVs will face: i) law of warranties
and ii) preemption of state common law claims. This Article argues that the role of warranty claims would be
limited because most AVs will not be sold to the public in the first years, meaning that there will be no express
or implied warranties. However, we will likely witness AVs will be sold to the public at some point in the
future. When this happens, express or implied warranties will arise in the contract between the buyer and the
seller. Preemption of common law claims, including those relying on warranties, would bring complex and
uncertain problems as to whether these claims are preempted by federal law on AVs. Since previous preemption
cases related to conventional motor vehicles involved specific designs, this Article asserts that performanceoriented standards––assessing whether an AV drives more safely than a conventional vehicle––will work
around unpredictable preemption questions. Moreover, if the threat of future litigation becomes too great for
AV manufacturers, federal preemption could limit AV manufacturers’ liability for compensation to injured
plaintiffs. These proposals will constitute pragmatic and efficient solutions to the preemption-related,
complicated and uncertain problems.
autonomous vehicles law of warranties disclaimers preemption federal modal agencies
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 12 Sayı: 2 |