This paper aimed to explore the meritocracy paradigm and meritocratic management practices in establishing the modern state in the Ottoman Empire. Meritocracy is
one of the neglected issues in the historiography of the Ottoman Empire. Therefore, the current study attempted to compensate for a critical lack in the field. The primary
concern of the study was the need for an elite administrative-bureaucrat class in the Ottoman Empire after the 18th century and the efforts to train competent and well-qualified officials and bureaucrats until the collapse of the Empire. Embracing an administration that integrated Turkish state traditions and Islamic characteristics, the Empire started to appreciate the meritocratic management practices in the 19th century
when modernization efforts accelerated. Hence, the Empire attempted to train competent officers in specific fields such as education, finance, and foreign affairs, and
those civil servants were appointed to certain positions in the state administration. However, it was concluded that despite the vigorous attempts to uphold the principle of
merit, there was no uninterrupted continuity of such practices, and bureaucracy remained in-between “merit” and “loyalty.”
Ottoman Empire Meritocracy Bureaucracy Bureaucrat Civil Servant.
Bu çalışmada amaç Osmanlı İmparatorluğu’nda modern devletin inşası sürecinde meritokrasi paradigmasını ve meritokratik yönetim anlayışını incelemektir. Osmanlı
İmparatorluğu tarih yazımında meritokrasi, ihmal edilen konulardan biridir. Bu nedenle bu çalışma alandaki önemli bir eksikliği gidermeye çalışmaktadır. Çalışmanın odaklandığı ana nokta Osmanlı İmparatorluğu’nda 18. yüzyıldan sonra geniş bir bürokrasi sınıfına gereksinim duyulması ve devletin yıkılışına kadar bürokraside liyakatli memurlar yetiştirme çabasıdır. Türk devlet gelenekleri ile İslamî özellikleri bir arada taşıyan
yönetim anlayışına sahip olan imparatorluk, modernleşme çabalarının hız kazandığı 19. yüzyılda kısmen de olsa meritokratik yönetim anlayışının farkına varmıştır. İmparatorluk, modernleşme sürecine bağlı olarak eğitim, maliye ve hariciye gibi alanlarda liyakatli memurlar yetiştirmeye çabalamış ve bu kişiler devlet kademelerinde yer edinmeye başlamıştır. Sonuçta devlet yönetiminde liyakat ilkesine özen gösterilmeye çalışılsa da bu konuda kesintisiz bir süreklilik sağlanamadığı ve bürokrasinin “liyakat” ve “sadakat”
sarmalı içerisinde kaldığı görülmüştür.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Yakınçağ Osmanlı Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2022 |
Gönderilme Tarihi | 28 Şubat 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 14 Sayı: 3 |