Amaç: Bu çalışmanın amacı, ev ortamında yaşayan yatağa bağımlı, bireylerde
yalnızlık düzeyini belirlemektir. Yöntem:
Tanımlayıcı tipte planlanan bu çalışma 2 Mayıs- 30 Haziran 2017 tarihinde
Trabzon il merkezinde bulunan 18 aile hekimliğine bağlı, evde yatağa bağımlı
olarak yaşayan ve bilinci açık olan bireyler ile yapıldı. Evren toplam 80 bireyden oluşmaktadır. Çalışma gönüllü
katılımı olan 71 birey ile gerçekleştirildi. Araştırmada veri toplama aracı
olarak bireylerin tanıtıcı özelliklerini, yalnızlığını etkileyecek etmenleri
yansıtan 11 soruluk anket formu ve 20 sorudan oluşan University of California,
Los Angeles (UCLA) yalnızlık ölçeği kullanıldı. Bulgular: Çalışmaya katılan yatağa bağımlı bireylerin %.75.7’si
kadın ve %46.4’ü 50-71 yaş aralığında ve %29.5’inin yatağa bağımlılık nedeni
beyin kanaması ve yalnızlık ölçeği ortalamasının yüksek seviyede (61.18±4.40)
olduğu tespit edildi. Yalnızlığı etkileyen faktörler; cinsiyet, yaş, medeni
durum, evde yaşayanlar, çocuk sahibi olma, ziyaretçilerin niteliği, ziyaret
sıklığı, bakım ihtiyacı seviyesi ve duygularını paylaşma yolu olarak bulundu.
Yalnızlık ile cinsiyet, yaş, medeni durum, çocuk sahibi olma ve evde yaşayan kişi
özellikleri arasında anlamlı ilişki tespit edildi (p<0.05). Sonuç ve Öneriler: Çalışma ile evde
yatağa bağımlı olan bireylerin büyük çoğunluğunun kendilerini yalnız hissettiği
tespit edildi. Çalışmanın sonuçları, sağlık profesyonellerinin planlı ve programlı
şekilde ev ziyaretleri yapmaları, psikolojik, sosyal ve bakım ihtiyaçlarını
destekleme doğrultusunda yatağa bağımlı olma süresinde her birey olmakla
birlikte özellikle bilinçli olan bireyleri destekleme doğrultusunda sağlık
politikalarının yeniden düzenlemesi gereğini göstermektedir
Objective: The aim of this study is to determine the
level of loneliness in bed-dependent conscious persons at home. Method:
This descriptive study was carried out with 71 bed- dependent conscious persons
with voluntary participation out of 80 persons affiliated to 18 family
healthcare centers located in the city center of Trabzon in 2 May-30 June 2017.
The data were collected using a questionnaire including 11 questions about the
characteristics of the persons and the factors affecting the loneliness and the
University of California, Los Angeles (UCLA) loneliness scale that include 20
questions. Findings: It was determined that 75.7% of the bed-dependent
persons were female, 46.4% were 50-71 years old, 29.5% had bed dependence-
related brain hemorrhage and the mean loneliness scale was high (61.18 ± 4.40).
The factors affecting loneliness were found as gender, age, marital status,
those living at home, having children, the quality of visitors, visit
frequency, the level of care needs and the way to share feelings. There was a
significant relationship between loneliness and gender, age, marital status,
having children and the characteristics of the people living at home (p
<0.05). Conclusion and Recommendations: The study showed that the
vast majority of bed-dependent patients at home felt themselves lonely. It is
suggested that health professionals should make home visits in a planned and
programmed manner and reorganize the health policies to support the
psychological, social and care needs of every bed-dependent persons, especially
the conscious ones.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | ARAŞTIRMA YAZILARI |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Ekim 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 5 Sayı: 3 |