In the post-Second War era, the Bretton Woods Conference, the agreements that followed, became the cornerstones of the new world order spearheaded by the United Nations. Turkey’s accession process wasn’t driven solely by financial needs but also by Turkey’s complex political problems. When the Soviet Union announced it was ending its mutual friendship pact with Turkey, Turkey’s efforts to build stronger relations with Atlantic nations intensified. The accession process to the Bretton Woods system should be evaluated as an element of that strategy. However, this step was not just a political move but also an example of how Turkey was taking a multifaceted and strategic approach to solving its economic problems. By becoming part of the new global financial order, Turkey also hoped to finally resolve the long-standing issue of Ottoman public debt (Düyun-u Umumiye), which had dragged on for over a century. At the same time, it sought relief from wartime debts, like those owed to Germany and Japan. This period also highlights how Turkey managed to find solutions despite limited resources. Multifactor gains such as closing the chapter on historical wartime debts, taking steps to counter the Soviet threat, and improving access to international credit show how the Turkish government has displayed political will for national gains.
Bretton Woods System Debt Diplomacy Early Cold War Period Ottoman Public Debt Turkiye in the Postwar Order
İkinci Savaş sonrasında kurulan ve Birleşmiş Milletlerin başı çektiği dünya sisteminde, Bretton Woods Konferansı'nın ardından imzalanan Bretton Woods Antlaşmaları da bu sistemin temel yapı taşlarındandır. Türkiye Cumhuriyeti’nin bu sisteme dâhil olma süreci, yalnızca ekonomik ve finansal ihtiyaçların değil, aynı zamanda dönemin ciddi siyasi sorunlarına da çözüm arayışının bir sonucudur. Sovyetler Birliği’nin Türkiye ile olan karşılıklı dostluk anlaşmasını feshettiğini bildirmesiyle birlikte, savaş yıllarından itibaren hissedilen ve giderek somutlaşan Rus tehdidi karşısında Türkiye’nin Atlantik ülkeleriyle daha derin ilişkiler kurma çabaları hız kazanmıştır. Bretton Woods sistemine katılım süreci bu bağlamda değerlendirilmelidir. Bu süreç, yalnızca siyasi bir gereklilik değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ekonomik sorunlara çok yönlü bir yaklaşım geliştirme iradesinin de göstergesidir. Türkiye, bu sisteme dâhil olurken, 100 yılı aşkın süredir çözülemeyen Düyun-u Umumiye borçlarını sonlandırmayı ve savaş mağlubu Almanya ile Japonya’ya olan borçların silinmesi sürecine katılarak bu yükten kurtulmayı hedeflemiştir. Karşılıklı taahhütler çerçevesinde ilerleyen bu süreç, dönemin sınırlı siyasi ve bürokratik imkânlarına rağmen çözüm üretme kapasitesinin bir göstergesidir. Ayrıca 100 yılı aşan borç meselesinin kapanması, Rus tehdidine karşı bir alternatif oluşturulması ve ülkenin uluslararası kredi fonlarına erişiminin artırılması gibi çok yönlü kazanımlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet iradesi ortaya koyma yetkinliğinin önemli bir örneği olmuştur.
Bretton Woods Sistemi Borç Diplomasisi Erken Soğuk Savaş Dönemi Duyun-u Umumiye İkinci Savaş Sonrası Dünya Düzeninde Türkiye
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | İktisat Sosyolojisi, Siyaset Sosyolojisi |
| Bölüm | Tüm Sayı |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 16 Ekim 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 5 Temmuz 2025 |
| Kabul Tarihi | 13 Ekim 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 13 Sayı: 26 |






