Some evidence suggests that nonverbal patients experience
stressful, unpleasant, and potentially negative experiences during their time
in intensive care units. These include pain, fear, sleep deprivation,
nightmares, inability to speak, and feelings of isolation and loneliness. Among
these negative experiences, pain has emerged as a leading stressor for
intensive care units patients. The
patient self report is the most reliable source of pain assesment, intensive
care unit patients are unable to self
report because of intubation and sedation. For this reason, there must be
scales which include verbal and non-verbal parameters, behavioral responses to
pain in intensive care units. Critical care nurses play the most important role
in evaluation and relief of pain in intensive care patients since they are the
staff who spend time most with the patients and follow them closely.
Kanıtlar yoğun bakım ünitesinde iletişim kuramayan hastaların
yoğun bakım ünitesinde kaldığı süre boyunca stres, hoş olmayan duygular ve kötü
deneyimler yaşadıklarını belirtmektedir. Bunlar; ağrı, korku, uyku bozukluğu,
kabuslar, iletişim yetersizliği, izolasyon ve yalnızlık duygularıdır. Bu
olumsuz deneyimler arasında, ağrı yoğun bakım hastaları için önde gelen “stresör” olarak ortaya çıkmaktadır. Ağrı değerlendirmesinde en güvenilir kaynak hastanın
kendisidir. Ancak yoğun bakım hastaları çoğu zaman entübe ve sedatize oldukları
için ağrılarını davranışlarıyla ifade ederler.Bu nedenle yoğun bakım
hastalarında ağrının değerlendirilmesinde sözlü ve sözsüz parametrelerin,
ağrıya verilen davranışsal belirtilerin bulunduğu ölçeklerin kullanılması
önemlidir. Yoğun bakım hemşirelerinin hastayla en fazla birlikte olan ekip
üyesi olmaları, onları yakından izlemeleri nedeniyle ağrının
değerlendirilmesi ve yönetiminde büyük sorumlulukları vardır.
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 5 Ağustos 2017 |
Gönderilme Tarihi | 31 Mart 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 4 Sayı: 2 |