Özet
Toplumsal cinsiyet bağlamında cinsiyete dayalı ayrımcılık özellikle kadınlara
yönelik ayrımcılık olarak kabul edilir. Cinsiyetleri nedeniyle kadınların
farklı muameleye tabii tutulmaları olarak toplumsal cinsiyet ayrımcılığı,
toplumun cinsiyeti nedeniyle kadına ikincil bir rol yüklemesi ve
eşitsizlik yaratılması demektir.
Çalışma yaşamında ayrımcılık; kadın işçinin işe alınmamasında, iş görüşmelerinde,
daha çok iş duyurularında, iş ilanlarında ve çalışma koşullarında
ve ücretlerde farklılıklar şeklinde ortaya çıkıyor. Irk, etnik köken
düzeyindeki ayrımcılıkta olduğu gibi, çalışma yaşamında da ayrımcılık;
bir yandan ekonomik kaynaklar ve çalışma koşullarına yansırken, bir yandan
da işyerinde cinsel taciz olarak karşımıza çıkıyor.
Cinsiyete dayalı ayrımcılık ve cinsel taciz, genellikle güçlünün zayıfa, gerek
psikolojik gerekse fiziksel olarak yaptığı cinsel içerikli, istenmeyen,
kötü muameleyi oluşturmaktadır. Kadın çalışmasında, ayrımcılığın bir
türü olan işyerinde cinsel taciz ise; hukuk sistemlerinde ceza hukuku, medeni
hukuk ve iş hukukunda ayrıntılarıyla düzenlenmektedir.
Türk İş Hukuku Sisteminde, işyerinde cinsel tacize uğrayan işçinin, şikayet
ve fesih yetkileriyle donatılarak korunmaya çalışıldığı görülmektedir.
İşyerinde cinsel taciz; hem Türk Ceza Hukuku ve hem de Türk İş Hukukunda
özel olarak düzenlenmiştir. Cinsiyete dayalı ayrımcılık olarak ortaya
çıkan işyerinde cinsel taciz ve şiddetin önlenmesi, toplumsal yapıdaki
köklü değişimlere bağlı olarak ancak kadın erkek eşitliğinin sağlanmasıyla
mümkün olabilecektir.
toplumsal cinsiyet ayrımcılığı cinsiyete dayalı ayrımcılık cinsel taciz
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2015 |
Gönderilme Tarihi | 1 Kasım 2015 |
Kabul Tarihi | 30 Kasım 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 1 Sayı: 1 |
All site content, except where otherwise noted, is licensed under a Creative Common Attribution Licence. (CC-BY-NC 4.0)