Türk kültüründe evlenme önemli bir olgudur. Efsaneler, hikayeler, masallar, mitler gibi kültürel taşıyıcılığın etkin araçlarıyla aktarılagelenler, Türklerin tarihleri boyunca yaşadıkları coğrafyalarda sayısız çeşitlilikte evlenme ritüeli gerçekleştirdiklerini göstermektedir. Evlenme, toplumun en küçük yapı taşı olan aile oluşumunun başlangıcıdır. Doğum ve ölümün yanısıra insan ve toplum hayatını düzenleyen üç geçiş döneminden biridir. Kişinin özellikle de kadının bir taraftan diğer tarafa geçişini temsil etmektedir ve merkezinde gelin yer almaktadır. Türk inanışlarında “gelinin göçü” olarak da ifadesini bulan bu mitolojik yolculuğun özünde, gelinin baba ocağından yeni yurduna gidişin ötesinde yaradılış mitlerinden günümüze kültürel seyahatimizin şifreleri korunmaktadır. Bugün Anadolu düğün adetleri aynı geçmişte olduğu gibi sayısız çeşitliliğe ve anlam zenginliğine sahip uygulamalarla doludur. Bunların yanısıra uygulamasından vazgeçilmiş ancak sözlü ya da maddi kültürümüzde izleri bulunan bazı adetlerinde yok olmakla var olmak arasında kaldığı görülmektedir. Bu adetler en azından literatüre geçirilmeyi ve kültür hazinemizde yer edinebilmeyi haketmektedirler. Bu adetlerden biri Gaziantep ve Malatya bölgesindeki köylerde hafızalarda kısmen muhafaza edilebilen; “gelin habercisi / çengel” olarak adlandırılan bir unsurdur. Elimizde örneği bulunan Çengel; Türk mitolojisinin ana karakterlerinden biri olan -kadınların ve çocukların koruyucusu- “Umay Ana”, olgusu üzerine yoğunlaşmaktadır. Türk inanç sistemine göre şekillenen evren tasarımı, dokuma, nakış, deniz kabukları, sedef düğmeler ve boncuk işleme gibi detaylarla hem geleneksel el sanatlarımıza ışık tutan hem de tasarım sektörüne ilham verici nitelikte olan bir kültür ögemizdir. Gelin tarafından genç bir çocuk bu haberciyi kafileden önce damat tarafına götürmekte ve gelini bekleyenler gelin alayının yola çıkmış olduğunu bu sayede anlamaktadır. Gelinin damadın evine gelmesinden sonra da kadınlar gelinin çeyizini, özellikle de Çengel’i görmek istemektedir. Çengel’in üzerinde bulunan malzemelerin ve uygulamaların niteliği gelinin ailesinin ekonomik durumunu ve gelinin becerisini göstermektedir. Düğünden sonra da bu Çengel, yeni gelin evinin en nadide köşesinde nazarlık olarak asılı tutulmaktadır.
Bu makale, 23-25 Ağustos 2019 2. Uluslararası Mardin Artuklu Bilimsel Araştırmalar Kongresinde bildiri olarak sunulmuş ve özet kitabında yayınlanmıştır.
Marriage is an important phenomenon in Turkish culture, carried
out by effective means of cultural transport such as myths, legends, stories
and tales. Throughout the history, Turkish people performed various marriage
rituals in the geographies they lived. Marriage is the beginning of family
formation, the smallest building block of society. It is one of the three
transitional periods, which regulates a human and a society along birth and
death. It represents the transition of the person, especially a woman, from one
side to another centering the bride. At the core of this mythological journey,
which is also referred as “gelinin göçü”
in Turkish beliefs, is the codes of our cultural journey from the myths of
creation to present day, beyond going from the father’s home to another home.
Today, Anatolian marriage rituals are filled with countless variety and
richness of meaning, just like in the past. In addition to them, it is seen
that some practices are abandoned yet the trace of them can be found in the oral
or material culture. Those rituals at least deserve to be in the literature and
gain a place in our cultural heritage. One of these rituals that is partially
saved to the memories is something called “gelin
habercisi/çengel” in villages around Gaziantep and Malatya. The Çengel
example shown focuses on one of the prominent characters in the Turkish
mythology - the protector of women and children- “Umay Ana”. Universe design, which is shaped according to
Turkish belief system, is a cultural element that sheds light on traditional
handcrafts as well as inspiring the design sector with details such as weaving,
embroidery, seashells, pearl buttons and beading. A young boy from the bride’s
side delivers this precursor before the convoy to groom’s side and with that
way those who wait for the bride will understand that the bridal procession is
on its way. After the arrival of the bride to the groom’s house, women would
like to see the bride’s dowery, especially the Çengel. The materials and
the practices on the Çengel represent
the bride’s family’ wealth and talent of the bride. This Çengel is hanged above in the most precious part of the new bride’s
house after the wedding as an amulet. In this article, Çengel/ Gelin Habercisi
example found in Gaziantep was evaluated and interpreted according to its
materials and iconography. In order to document, Çengel’s technical drawing was
made, all the drawings were photographed and an album was created. With this
study, it is aimed to shed a light on our traditional values and to document
them in order to bring it to the literature.
Türk Kültürü Tasarım İkonografi Gelin Habercisi Çengel Turkish Culture
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Mart 2020 |
Kabul Tarihi | 26 Ocak 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |
IBAD Sosyal Bilimler Dergisi / IBAD Journal of Social Sciences