In this study, firstly, some evaluations will be made for the definition of idleness and its relationship with the concepts of parasitism and laziness will be evaluated. Thus, both the general meaning and basic characteristics of idleness will be revealed and the virtue of self-sufficiency, which is its basis, will be the subject of the study. In this context, the virtue of self-sufficiency will be exemplified mainly by the Cynics, starting with the pre-Socratic natural philosophers. While discussing the relationship between freedom and self-sufficiency on the basis of individuality, Aristotle and some Existentialist philosophers will also be pointed out. In short, the main thesis of the article is that idleness is misunderstood as a concept and its contributions to philosophy and social life are ignored. Thus, in the article, the liberation of idleness from the negative meaning understood only as laziness and its reflection on art, philosophy and practical life as a free and independent lifestyle will be based on the virtue of self-sufficiency.
Self-sufficiency, idleness, Cynics, parasitism, laziness, happiness ,
Bu çalışmada öncelikle aylaklığın tanımına yönelik bazı değerlendirmeler yapılacak ve onun, asalaklık ve tembellik kavramları ile olan ilişkisi değerlendirilecektir. Böylece hem aylaklığın genel anlamı ve temel özellikleri ortaya çıkarılacak hem de onun dayanağı olan kendine yetme erdemi ana hatlarıyla araştırmaya konu edilecektir. Bu bağlamda kendine yetme erdemi, Sokrates öncesi doğa filozoflardan başlayarak başta Varoluşçular olmak üzere çağdaş filozoflara kadar gelen çizgide temel işlevi açısından ele alınacak, ancak ağırlıklı olarak Kinikler üzerinden örneklendirilecektir. Özellikle özgürlük ile kendine yetme erdemi ilişkisi bireysellik zemini üzerinden tartışılacaktır. Bu bağlamda Egzistansiyalist felsefede kendine yetme, benliğin inşasını mümkün kılan ve varoluşsal özü yaratan bir yaşama tercihi ve özgürlük anlayışı olarak ayrıca ele alınacaktır. Kısacası makalenin temel tezi, aylaklığın kavram olarak yanlış anlaşıldığı, felsefe ve sosyal hayata yaptığı katkıların göz ardı edildiği yönündedir. Böylece, makalede aylaklığın sadece tembellik olarak anlaşılan negatif anlamdan kurtulması ve kendine yetme, özgür ve bağımsız yaşama tarzı olarak sanat, felsefe ve pratik hayata yansımaları özellikle kendine yetme erdemi üzerinden temellendirilmiş olacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |
https://dergipark.org.tr/tr/pub/ijca