This study investigates protective sexism behaviors directed towards female teachers in primary schools. Utilizing a convergent parallel mixed-methods design, the research was conducted with 226 teachers from public primary schools in Küçükçekmece, Istanbul, during the 2021-2022 academic year. To gather data, the Ambivalent Sexism Inventory was employed for quantitative measures, while qualitative insights were obtained through an open-ended question. For the quantitative analysis, descriptive statistics, independent samples t-tests, and one-way ANOVA were applied. Qualitative data were analyzed using descriptive statistics and document analysis.
The findings revealed that teachers rated their experiences of heterosexual intimacy (HI) and gender-complementary differentiation (GCD) within protective sexism as “somewhat agree,” whereas protective patriarchy (PP) was rated as “somewhat disagree.” There were no significant variations in protective sexism levels based on gender, age, or professional experience. Qualitative results indicated that female teachers predominantly encountered protective sexism in the forms of protective patriarchy and gender-complementary differentiation. Protective sexism was notably expressed through protective patriarchy, often manifested in ways that aimed to ease women’s work lives. Both qualitative and quantitative findings suggest that protective patriarchy is the most prevalent form of protective sexism observed.
Bu araştırmanın amacı ilkokullarda kadın öğretmenlere yönelik korumacı cinsiyetçilik davranışlarını incelemektir. Araştırma karma yöntem desenlerinden yakınsayan paralel karma desen kullanılarak yürütülmüştür. Araştırmanın örneklemini 2021-2022 eğitim öğretim yılında İstanbul ili Küçükçekmece ilçesindeki kamu ilkokullarında görev yapan 226 öğretmen oluşturmaktadır. Nicel verilerin toplanması amacıyla Çelişik Duygulu Cinsiyetçilik Ölçeği, nitel verilerin toplanması amacıyla ise bir açık uçlu sorudan yararlanılmıştır. Araştırmanın nicel boyutunun analizi için betimsel istatistikler, bağımsız gruplar için t testi ve tek yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanılmıştır. Nitel verilerin analizinde ise betimsel istatistikler ve doküman analizi kullanılmıştır. Araştırmanın nicel sonucuna göre, öğretmenlerin korumacı cinsiyetçilik ölçeğinin heteroseksüel yakınlık (HY) ve cinsiyetler arası tamamlayıcı farklılaştırma (CATF) alt boyutlarından aldıkları puanların “biraz katılıyorum” düzeyinde olduğu korumacı ataerkillik (KA) alt boyutunda “biraz katılmıyorum” düzeyinde olduğu belirlenmiştir. Araştırmanın sonucuna göre öğretmenlerin korumacı cinsiyetçilik düzeyleri cinsiyete, yaşa ve mesleki kıdeme göre farklılaşmamaktadır. Araştırmanın nitel sonucunda kadın öğretmenlerin okullarında yaşadıkları korumacı cinsiyetçilik davranışlarının korumacı ataerkillik ve cinsiyetler arası tamamlayıcı farklılaştırma şeklinde olduğu belirlenmiştir. Korumacı cinsiyetçilik davranışının yoğun olarak korumacı ataerkillik olarak kendini gösterdiği ve özellikle kadın öğretmenlerin iş yaşamını kolaylaştırma şeklinde uygulandığı belirlenmiştir. Araştırmanın nitel ve nicel sonuçları birlikte değerlendirildiğinde nitel boyutta ortaya çıkan en yaygın korumacı cinsiyetçilik uygulamalarının koruyucu ataerkillik ile paralellik göstermektedir.
Bu çalışmanın etik kurul izni İstanbul Kültür Üniversitesi Etik Kurulunun 23.05.2022 tarihli ve 2022/111 numaralı kararı ile alınmıştır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Eğitim Üzerine Çalışmalar (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 4 Haziran 2025 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 10 Şubat 2025 |
Kabul Tarihi | 20 Mayıs 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 11 Sayı: 1 |