Bu çalışma 21. yüzyılda kadın hakları sorununu insan hakları bağlamında ele almaktadır. İnsan hakları konusu çok eski tarihlerden bu yana irdelenmiş olsa da günümüzde yaygın olan insan hakları söyleminin 19. yüzyılda inşa edildiği söylenebilir. İnsan hakları söylemi, esasında yurttaşlık anlayışını temel referans olarak kabul eder. Yurttaşlık anlayışının üç ana ekseninden söz edebiliriz. Bunlar, medeni haklar, politik haklar ve sosyal haklardır. Medeni haklar bireysel özgürlük, konuşma özgürlüğü, düşünce özgürlüğü, mülk edinme ve sözleşme yapma özgürlüğü ve adalet hakkı şeklinde sıralanabilir. Politik haklar, politik karar alma sürecine seçmen ve seçilen olarak katılma hakkını ifade ederken, sosyal haklar, bireyin yaşadığı toplumun standartları çerçevesinde ekonomik refah ve sosyal güvenlik gibi haklara sahip olmaktan, uygar bir birey gibi yaşayabilme hakkına değin uzanan haklar silsilesini içerir. Yüzyıllardır süren kadın hakları mücadelesinin insan hakları mücadelesinden ayrı düşünülemeyeceği aşikârdır. Ancak günümüzde bu bağlam yok sayılmakta ve kadın hakları genel bir haklar mücadelesinden yalıtık olarak ele alınmaktadır. Feminist teorinin ve kadın çalışmalarının günümüzdeki konumunun yeniden değerlendirilmesi ve meselenin daha genel bir insan hakları mücadelesi bağlamında ele alınması bu çalışmanın ana eksenini oluşturmaktadır.
This study discusses the problem of women rights
in the 21st century in terms of human rights. Though the matter of
human rights has been studied since very ancient times, it can be said that the
discourse of human rights which is common today was established in the 19th
century. The discourse of human rights regards the perception of citizenship as
the main reference point. We can make mention of three center lines of the
discourse of human rights. These are civil rights, freedom of speech and social
rights. Civil rights can be sorted as
individual freedom, freedom of speech, freedom of thought, freedom of possession
and contract and the right of justice. While the political rights express the
rights of taking part in the political decision making process as voters and
electees, social rights include a set of rights ranging from having the rights
within the bounds of the standards of the society such as economic welfare
social security, to the right of being able to live as a civilized individual.
It is obvious that the age long struggle for women rights cannot be dissociated
from that of human rights. However, nowadays this context has been disregarded
and women rights have been handled as isolated from general rights.
Reevaluation of feminist theory and the situation of women studies today and
dealing with the matter in terms of a more general concept of human rights
constitute the main axis of this study
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.