Bugünkü Fransa geçmişte Galyalıların ülkesi idi. Fransızların ataları ise Frank’lardır. Frankların asıl vatanı Macaristan civarında Tuna boylarında yaşayan barbar ve pagan bir kavim idi. Rusların tarihi emelleri sıcak denizlere inme hayali olduğu gibi; Frankların hayali de Akdeniz’e inmekti. Roma İmparatorluğu Frankların bu hayallerini asırlarca önledi ve onları Tuna boylarında imparatorluğun sınırlarını koruyan Türklerinkine benzer bir uç beyliği yaptı. Buna karşılık da onları vergiden muaf tuttu. Zaten “Frank” kelimesi vergiden muaf demektir. Her ne kadar Türkler ile Frankların ilk temasları Haçlı Ordusu içindeki Fransızlarla Selçuklu Türkleri arasında olmuşsa da, diplomatik, ticari ve askeri alanda kapsamlı Türk-Fransız ilişkileri ise 1396 Niğbolu Savaşına kadar uzanır. İlk başlarda düşmanca başlayan ilişkiler Osmanlıların cihan devleti olarak yükselmesiyle iyileşme dönemine girmiştir. Kanuni Sultan Süleyman döneminde de bu ilişkiler en yüksek seviyeye ulaşmıştır. Ancak, Alman İmparatoru Şarlken Farnsuva’yı kuzey İtalya’da Pavia’da 1525’de yenerek esir almış ve Marsilya’da hapsetmişti. Fransuva Kanuni’ye mektup yazdı. Kanuni 1526’da Almanya Seferine çıktı. Şarlken, Fransuva’yı serbest bırakmak zorunda kaldı. Kanuni, rakibi ve Haçlı seferlerinin en büyük gücü olan Kutsal Roma-Germen İmparatoru Şarken’e karşı Fransa’yı tuttu. Öte yandan Fransa hem Almanların hem de İspanyolların tehdidi ve baskısı altındaydı. Böylelikle Osmanlı İmparatorluğu ise Fransa’yı himaye ederek Avrupa’nın ortasında bir müttefik elde etmiş oldu. Bu durumda da Avrupa’yı siyasi olarak zayıflatmak istiyordu. 1789 Fransız Devrimi sonrasında da ilişkiler bozulmaya başladı ve Birinci Dünya Savaşı’nda ve İstiklal Harbi döneminde Fransa ve Osmanlı İmparatorluğu birçok cephede savaştı. 1921 Ankara Antlaşması ile ilişkiler yeniden düzelmeye başlasa da İngiltere’nin peşine takılan Fransa Orta Doğu politikaları gereği Türkiye ile karşı karşıya gelmiştir. Çalışmamızda Türk-Fransız ilişkilerinin önemli noktalarını ele alarak aktarmaya çalışacağız
Today’s France was the country of Gauls in the past. The ancestors of the French are the Frank. The real home of the Franks was a barbarian and pagan tribe living in the Danube around Hungary. As the Russians' historical ambitions were control the warm seas imaginary, Frank's dream was to land on the Mediterranean. The Roman Empire prevented these dreams of the Franks for centuries, and they made them a frontiersman as similar to that of the Turks who protected the borders of the Empire in the Danube. Rome also exempted them from taxes. Already the word Frank means tax-free. Although the first contacts between the Turks and the Franks were between the French and the Seljuk Turks, the extensive Turkish-French relations in the diplomatic, commercial and military fields extend up to the 1396 Battle of Niğbolu. At the beginning, the relations with the hostile people began to recover from the rise of the Ottomans as the world state. In the period of Suleiman the Magnificent, these relations made a hit peak. France was under the threat and pressure of its neighbor Spain. The Ottoman Empire, by patronizing France, has achieved an ally in the middle of Europe, and they wanted to politically weaken Europe. Relations began to deteriorate after the 1789 French Revolution, and during the First World War and the Turkish War of Independence, mutual warfare was made between them. Although relations have started to improve again with the 1921 Ankara Treaty. But relations spell was broken again because of the Britain’s Middle East porject.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 3 Sayı: 2 |