Bu çalışma 1965-1980 arasında Milliyetçi Hareket Partisi ve etrafında oluşan ülkücü kuruluşların yapısal analizini sunar. MHP ve ülkü ocakları çatısı altında organize olan gençlik teşkilatının kendi içinde ve birbirleri arasındaki stratejik ve ideolojik farklılıkları ortaya koymayı amaçlar. Grupların farklı yönelimlerini göstermenin dışında 15 sene zarfında kendi içinde geçirdikleri dönüşümü de yansıtmaya çalışır. 1965-1980 arası dönemde ülkü ocaklı gençlerin ekseriyetinin benimsediği aksiyona dayalı stratejiye karşı, uzun vadeli eğitime önem veren ve siyasi başarıyı önceleyen parti teşkilatı iki farklı fraksiyonu temsil eder. İdeolojik yaklaşım açısından da İslami hassasiyeti daha ağır basmaya başlayan gençlik teşkilatı “ülkücü” kimliği altında parti teşkilatından farklı bir kimlik oluşturmuştur. Bu farklılaşmaların ortaya çıkışında gençlik teşkilatlanmasındaki esnek yapılanma ve hareket alanlarındaki serbestiyet Alparslan Türkeş tarafından tolere edilmiştir. Hareketin tek bir çatı altında devam edebilmesinde sosyalist hareket ile şiddetli mücadele, soğuk savaş algısı ve Alparslan Türkeş’in liderlik figürünün etkili olmuştur. Çalışma, dönemin gençlik liderleri ve parti yöneticileri ile yapılan mülakatlar ve biyografik kaynaklara dayanmaktadır. Bu açıdan yakın dönem Türk tarihi çalışmalarında yeni kaynaklara ışık tutar.
This article presents an in-depth investigation into the organization of the Turkish nationalist movement from 1965 to 1980. The evolution of the nationalist movement proceeded along two complementary but divergent axes: on the one hand, the official party organization, and, on the other, the wider fringes of the nationalist movement. The article aims to demonstrate the tension among the party cadres, where two underlying, but overlapping, divergences were exposed: one was the ideological divide linked to the generational difference between the older, more secular, military-trained leaders, and the younger and more religious university students trained in the party clubhouses, which were called ülkü ocaklari (lit. Hearths of Ideal); the other was the strategic difference between those who prioritized electoral success, such as the party board and its local representatives, and those from the ülkü ocaklari, who thought that the only way to win the “war” against the socialists was to wipe them out by force. In the face of these tensions, the unifying forces that kept the nationalist activists together were the cult of the leader and the state of war with the socialists.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 4 Sayı: 7 |