Uluslararası İlişkiler (Uİ) literatüründe 1970’lerden beri bazı akademisyenler, Amerika Birleşik Devletleri’nin Uİ teorisinde baskın biçimde temsil edilmesini eleştirdiler (Hoffman, 1977; Kahler, 1993; Wæver, 1998; Smith, 2002) ve Uİ’yi “bir Amerikan sosyal bilimi” (Hoffman, 1977), “o kadar da uluslararası olmayan bir disiplin” (Wæver, 1998) ya da “hegemonik bir disiplin” (Smith, 2002) olarak tanımladılar. Sonradan eleştirinin ölçeği Avrupa’nın Uİ teorilerindeki baskınlığını da içerecek biçimde genişletildi (Acharya ve Buzan, 2007, 2010; Behera, 2007; Tickner ve Waever, 2009; Chen, 2011; Vasilaki, 2012) ve tartışma, Batı’ya karşı Batı-dışı Uİ teorisi hâlini alarak, Batı-merkezciliği “epistemolojik bir emperyalizm” (Shahi ve Ascione, 2016) ya da Batılı Uİ’yi “Batı’nın küresel hegemonyasını gerekçelendirmeye hizmet eden sofistike bir ideolojiden fazlası olmayan” şeklinde tanımlamaya yol açtı (Tsygankov ve Tsygankov, 2007).
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji |
Bölüm | Kitap Tanıtımları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 9 Sayı: 1 |