US extraterritorial sanctions, also called secondary sanctions, are inherently controversial due to the use of the exorbitant privilege of encroaching not only on the target state but also on third states’ jurisdictions and national interests. After surveying the state of the art in the debate on extraterritorial sanctions with a particular focus on the financial industry, this article refers to the major balancing powers’ policies for dealing with the US use of an exorbitant privilege and concludes that, even though the effectiveness of unilateral secondary sanctions has been apparent as demonstrated in the case of the Iran sanctions, the US practices stand out as being increasingly incongruent in the international system, especially in the slow process of distancing from the US-led unipolarity and its manifestations. Thus, the future of secondary sanctions depends on one hand on the US preserving its diminishing credibility and coordination and on the other hand on third countries’ collective actions for voicing to protect their national interests.
exraterritoriality secondary sanctions financial industry blocking statutes payment systems
The author thanks Christian Wilhelm Lekon and two unanimous reviewers for their invaluable comments for the previous versions of this article.
ABD’nin sınırötesi/ikincil yaptırımları, sadece yaptırım uygulanan hedef ülkenin değil, aynı zamanda üçüncü ülkelerin yargı alanlarına ve ulusal çıkarlarına da müdahale niteliği taşıması nedeniyle meşruiyeti kendinden menkul bir imtiyaz kullanımı olup yasallığı tartışmalıdır. Vatandaş olmayanlara yönelik sınırötesinde (ikincil) kural empoze edilmesi tartışmasında gelinen noktayı, finans endüstrisi uygulamalarıyla inceleyen bu makale, ABD’nin aşırı imtiyaz kullanımına karşı Çin, Rusya ve Avrupa ülkelerince oluşturulan politikaları da analiz etmektedir. Son olarak, ikincil yaptırımların etkinliği, İran yaptırımları örneğinde olduğu gibi açıkça görünmesine rağmen, ABD liderliğindeki tek kutupluluktan ve bunun yansımalarından uzaklaşma sürecinde, ABD’nin sınırötesi yaptırım uygulamalarının uluslararası sistem içinde giderek daha uyumsuz bir durum arz ettiği sonucuna varmaktadır. Bu durumda, bu tür yaptırımların değişen jeopolitik ortamdaki geleceği, hem ABD’nin gittikçe azalan koordinasyon kapasitesini koruyup koruyamayacağına, hem de ABD’nin tek taraflı uygulamalarından etkilenen üçüncü ülkelerin ortak eylem yeteneklerine büyük ölçüde bağlı görünmektedir.
sınırötesinde kural icrası ikincil yaptırımlar finans endüstrisi engelleme yasaları ödeme sistemleri
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Uluslararası Siyaset |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 4 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 14 Sayı: 3 |