The concept of ‘migration’ in Turkish culture dates back to a time when it can almost be traced back to the existence of the Turks. As a nomadic society, the Turks have developed themselves considerably in socio-cultural terms and have also carried these influences wherever they go. Although it is possible to see the phenomenon of migration in almost all regions of Turkey’s geography, our research topic is limited to the Black Sea plateau migration. Because the local people assume that migrating to the plateaus is a way of life for them. The primary factor that makes this necessary is that in the Black Sea region, where animal-based production is widespread, the purpose of migration is the need to access fresh food sources. Nomads, who spend three to four months of the year on the plateaus, strive to carry the deep-rooted and rich cultural structure from the past to future generations by adapting it to today’s conditions. While the divergence between the modern migration to the Black Sea plateaus and the arduous but exciting and festive process of migration on foot in the past, leading to the need to examine this issue, the need to determine who the Black Sea painters who are about the Black Sea plateau migration has emerged. The Black Sea region has gained an important place in Turkish social life and has become a ground where well-known people in the fields of science, culture, art and politics have been raised. However, in line with the research topic, only the Black Sea painters who took the Black Sea plateau migration as their subject have been included in the research with the concern of reaching an academic conclusion. As a result of the catalog, literature and digital scans, these painters were determined as Bedri Rahmi Eyüboğlu, Osman Abay, Mustafa Ayaz, Süleyman Saim Tekcan, Ali Candaş, Veysel Günay and Birsen Çeken. The concept and meaning of migration, which is our research topic, will be examined by limiting it to the Black Sea region due to the breadth of the subject and by identifying the elements of highland migration in the works of painters born in this geography.
Türk kültüründe ‘göç’ kavramı, neredeyse Türklerin var olmaları ile temellendirilebilecek kadar eskiye dayanmaktadır. Türkler konargöçer bir toplum olma özelliği ile sosyo-kültürel açıdan kendilerini oldukça geliştirmelerinin yanı sıra gittikleri her yere bu etkileri de taşımışlardır. Türkiye coğrafyasının neredeyse bütün bölgelerinde göç olgusunu görmek mümkün olmakla birlikte araştırma konusu Karadeniz yayla göçü ile sınırlandırılmıştır. Çünkü yöre insanı yaylalara göç etmenin kendileri için bir yaşam biçimi olduğunu varsayarlar. Bunu gerekli kılan birincil etmen hayvansal kaynaklı üretimin yaygın olduğu Karadeniz bölgesinde, göçün amacının taze besin kaynaklarına ulaşma ihtiyacı olmasıdır. Yılın üç-dört ayını yaylada geçiren göçerler, geçmişten gelen köklü ve zengin kültürel yapıyı da günün koşullarına uydurarak gelecek kuşaklara taşımaya çabalamaktadır. Karadeniz yaylalarına yapılan modern göç ile eski dönemlerde yaya olarak yapılan göç yolculuklarının meşakkatli ama heyecanlı ve şenlikli geçen yaylara kavuşma sürecinin farklılaşma göstermesi bu konuyu inceleme gerekliliğine yönlendirirken, Karadeniz yayla göçünü konu alan Karadenizli ressamların kimler olduğunun belirlenmesi ihtiyacı da ortaya çıkmıştır. Karadeniz bölgesi, Türk toplum hayatında önemli bir yer edinerek, bilim, kültür, sanat ve siyaset alanlarında tanınmış kişilerin yetiştiği bir zemin olmuştur. Türkiye geneline bakıldığında bu kişilerin sayı ve nitelik bakımından çokluğunun bu yapıyı doğruladığı söylenebilir. Ancak araştırma konu başlığı doğrultusunda akademik bir sonuca ulaşabilmek kaygısıyla yalnızca Karadeniz yayla göçünü konu alan Karadenizli ressamlar araştırmaya dahil edilmiştir. Katalog, literatür ve dijital taramalar sonucunda bu ressamlar; Bedri Rahmi Eyüboğlu, Osman Abay, Mustafa Ayaz, Süleyman Saim Tekcan, Ali Candaş, Veysel Günay ve Birsen Çeken olarak belirlenebilmiştir. Bu ressamların eserlerinde Karadeniz yayla göçünün izleri, eser analizleri ile tespit edilebilmiştir. Geleneksel kültürümüzün kayda değer unsurlarından sayılan yayla göçü ve buna bağlı faaliyetler; Türkiye genelinde, bugün de sürdürülmektedir. Araştırma konusu olan göç kavramı ve anlamı, konu kapsamının genişliği nedeniyle Karadeniz bölgesi ile sınırlı tutularak ve bu coğrafyada doğmuş olan ve akademik eğitim almış ressamların eserlerinde yayla göçü unsurların tespiti ile birlikte irdelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat Sosyolojisi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 23 Mart 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 28 Mart 2025 |
Gönderilme Tarihi | 22 Aralık 2024 |
Kabul Tarihi | 3 Mart 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 14 Sayı: 1 |