Postcolonial approaches have brought new insights into translation studies. To date, translation has centered on Western thought and should be decentralized for better understanding. From this perspective, it can also be argued that retranslation requires a new definition. This new definition has been proposed by Şehnaz Tahir-Gürçağlar and Özlem Berk Albachten (2019) in form of “mutability in retranslation,” which regards translation not in terms of dichotomies like East or West or as strictly involving word-for-word or sense-for-sense conversion to the target language; rather, it perceives translation as a cluster term. Through the concept of mutability of (re)translation, this article aims to analyze different Turkish (re)translations of the gothic classic Dracula (1897) by Bram Stoker, a well-known Irish author. The novel has been adapted into several films and translated into various languages worldwide. It has also been translated into the Turkish language. However, although there was a Turkish fictional character of a vampire that derived from Stoker’s imagery, a complete Turkish translation of Dracula had not existed until 2003, when Niran Elçi’s version of the classic was released. Until then, only concealed translations, pseudo-translations, adaptations, illustrations, and other forms of translation had existed in Turkish. This analysis questions these translational acts and attempts to re-define (re) translations of this work. My current findings indicate that although several (re)translations of Stoker’s Dracula to Turkish had existed in the past, a proper translation of the text was presented by Niran Elçi in 2003.
Postkolonyal çeviri yaklaşımları, çevirinin tanımının Batı düşüncesine odaklandığını ve çeviri olgusunun daha iyi anlaşılması için merkezden uzaklaştırılması gerektiğini göstermiş ve konuya yeni bir bakış açısı getirmiştir (Tymoczko, 2014; Trivedi, 2014). Aynı bakış açısıyla yeniden çevirilerin de yeni bir tanıma ihtiyaç duyduğu söylenebilir. Böyle bir iddia Şehnaz Tahir-Gürçağlar ve Özlem Berk Albachten (2019: 1-10) tarafından “yeniden çeviride değişkenlik” (mutability in retranslation) biçiminde ortaya atılmıştır; söz konusu bakış çeviriyi Doğu ya da Batı gibi tekil bir dikotomi üzerinden, kelimesi kelimesine veya anlam odaklı şeklinde stratejilerle değil, bir küme terimi olarak görmektedir. Bu makale, tanınmış İrlandalı yazar Bram Stoker tarafından yazılan gotik klasik Dracula'nın (1897) farklı Türkçe yeniden çevirilerini, yeniden çevirinin “değişebilirliği” kavramını akılda tutarak incelemeyi amaçlayacaktır. Roman (ve Dracula karakteri) birçok filme ve diziye uyarlanmıştır ve dünya çapında birçok farklı dile çevrilmiştir. Türk bağlamında da benzer çeviri ve yeniden çeviri eylemleri görülmektedir; “vampir” kurgusal karakteri, Stoker'ın yarattığı imgelerden türetilerek Türk edebi eserlerinde yeniden yaratılmıştır. Ancak 2003 yılına kadar Drakula'nın tam bir Türkçe çevirisi yapılmamıştır. Bunun yerine gizli (concealed) çeviriler, sahte (pseudo) çeviriler, uyarlamalar, illüstrasyonlar ve diğer çeviri biçimleri Türk edebiyat sisteminde yerini almıştır. Çalışmam bu çeviri eylemlerini sorgulayacak ve bu eserin çevirilerini yeniden tanımlamayı amaçlayacaktır. Mevcut bulgularım, Stoker'ın Dracula'sının 2003'te Niran Elçi tarafından “tam” (proper) anlamda tercüme edilmeden önce Türkiye bağlamında birçok farklı (yeniden) tercümesinin yapıldığını göstermektedir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Şubat 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 15 |