Yenilenebilir enerji, ülkelerde çevre bilincinin uyanmaya başlamasıyla birlikte yaygınlığı giderek artmaktadır. Özellikle bilgi
ekonomisine geçiş yapan ülkelerde çevreye duyarlılık bilincinin arttığı gözlemlenmektedir. Bu enerji türünün kullanılması
için ciddi alt yapı yatırımlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Dahası ülkelerde sağlam bir ekonomik gücün olması gerekmektedir.
Dolayısıyla, enerjiyi yoğun olarak kullanan AB ülkelerinde bu iki değişken arasındaki ilişkinin ortaya çıkarılması hem
ülkeler hem de dünyanın geleceği için önem arz etmektedir. Çalışmada kısa dönemde değişkenler arasında herhangi
bir nedensellik bulunmamasına rağmen, uzun dönemde çift yönlü bir nedensellik ilişkisine rastlanılmıştır. Sonuç olarak,
politika yapıcılara yenilenebilir enerji ile ilgili planlarının uzun soluklu olması gerektiği önerilmektedir.
Renewable energy is becoming more widespread due to a dawning of environmental consciousness in Europe, especially
in countries that have transitioned to the information economy. However, the same transition requires serious infrastructure
investment. These countries need sound economic potential. Therefore, in the European Union (EU) countries with
intensive energy demand, determining the relationship between those two variables carries considerable importance for
both the countries and the world. Even though the study found no clear causality between them in the short term, over
the long term, we encountered a two-sided causality. Based on that, we suggest that policymakers make long-term plans
about renewable resources.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | July 31, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 14 Issue: 28 |