Bu makale, Kant'ın transendental kavramını, yaşam ve reflektif yargı bağlamında yeniden incelemektedir. A priori kavramların kökenlerini araştıran makale, Saf Aklın Eleştirisi'nde ve Yargı Gücünün Eleştirisi'nde vurgulanan “preformasyon-epigenesis” karşıtlığından yola çıkarak a priori kavramların verili değil, kendiliğinden oluştuğu epigenetik bir modele dayanabileceğini savunur. Bu noktada, Blumenbach'ın Bildungstrieb (oluşum dürtüsü) kavramından da yararlanılarak, yaşam formlarının gelişimi ile rasyonel kavramların kendi kendine oluşumu arasındaki paralelliklere işaret edilmektedir. Bu bağlamda, Yargı Gücünün Eleştirisi'nde, akıl ve yaşam arasındaki ilişkinin, nedensellik ve olumsallık gibi kavramları dönüşüme uğrattığı iddia edilmektedir. Bu bağlamda, Yargı Gücünün Eleştirisi'ndeki reflektif yargı, yaşamın olumsallıklarına yanıt olarak yeni ilkeler yaratabilen otonom bir yeti olarak analiz edilmektedir. Catherine Malabou'nun çağdaş Kant yorumundan da yararlanan makale, transendentalin, en azından reflektif yargı çerçevesinde dinamik ve evrim geçiren bir yapısının olduğunu savunmaktadır. Bu sav aynı zamanda transendental kavramının yeniden yorumlanmasını talep etmektedir.
This article re-examines Kant's transcendental concept in the context of life and reflective judgment. It explores the origins of a priori concepts, arguing, based on the preformation-epigenesis opposition emphasized in the Critique of Pure Reason and the Critique of Judgment, that a priori concepts are not pre-given but may be based on an epigenetic model of self-generation. Drawing on Blumenbach's concept of Bildungstrieb (formative drive), the article highlights the parallels between the development of life forms and the self-formation of rational concepts. In this context, it is argued that the relationship between reason and life, as discussed in the Critique of Judgment, transforms concepts such as causality and contingency. Reflective judgment, as presented in the Critique of Judgment, is analyzed as an autonomous faculty capable of generating new principles in response to the contingencies of life. Utilizing Catherine Malabou's contemporary interpretation of Kant, the article advocates for a dynamic and evolving structure of the transcendental, at least within the framework of reflective judgment. This argument also calls for a reinterpretation of the concept of the transcendental.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Kıta Felsefesi |
| Bölüm | Araştırma Makaleleri |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 31 Ekim 2024 |
| Kabul Tarihi | 20 Mart 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 62 |