Üretim-enflasyon değiş-tokuşu (trade-off) konusundaki yeni Keynesyen yaklaşım, ortalama enflasyon oranı ve bu oranın nominal rijitlikler üzerindeki etkileri üzerinde yoğunlaşmaktadır. Yeni Keynesyen görüşe göre, ortalama enflasyon oranındaki bir artış, yükselen fiyat düzeyi ile uyum sağlamak için, firmaların fiyatları daha sık bir şekilde ayarlamalarına neden olur. Böylece, daha sık fiyat değişiklikleri, fiyatların nominal şoklara daha hızlı bir şekilde uyum göstermesi anlamına geldiğinden, söz konusu şokların reel etkileri küçülür. Diğer ünlü makro ekonomik teoriler, ortalama enflasyonun, Phillips eğrisinin eğimini etkileyeceğini kabul etmemektedir. Özellikle, Phillips eğrisine Keynesyen yaklaşımla, başlıca yeni klâsik alternatif, Lucas'ın eksik bilgi modeli, bu noktada birbirinden kesin olarak ayrılmaktadır. Gerek Ball, Mankiw ve Romer'ın, gerekse bizim, uluslararası verilere dayanarak gerçekleştirdiğimiz ampirik çalışmanın sonuçlarına göre, üretim ve enflasyon arasındaki kısa dönemli değiş-tokuş üzerinde, ortalama enflasyon oranı etkili olmaktadır. Düşük enflasyonlu ülkelerde, nominal toplam talepteki dalgalanmalar üretim üzerinde büyük etkiler yaptığından, kısa-dönemli Phillips eğrisi yatay iken; yüksek enflasyonlu ülkelerde, talepteki dalgalanmalar hızlı bir şekilde fiyatlara yansıdığından, Phillips eğrisi dikeydir. Üretim-enflasyon değiş-tokuşu (trade-off) konusundaki yeni Keynesyen görüş, Lucas'ın sonuçlarının yeniden yorumlanmasını sağlamakta ve çok önemli politika çıkarsamaları bulunmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Eylül 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2006 Cilt: 56 Sayı: 2 |