Azîz Mahmûd Hüdâyî who is a well-known sufi
sheik of the Jalwatiyah order is also the author a divan which consists of his mystical poetry. Ibn al-Arabî’s
teachings, especially that of vahdet-i
vücûd (Oneness of Being), is very evident in Hüdâyî’s poems both in terms
of content and spirit. The commentary written on Hüdâyî’s poetry by Yâkûb Afvî,
a 18th century mystic of the Jalwatiyah order, attests to this
point. In a book titled Lem‘a-i Nûrâniyye (Gleam of Light) Afvî commentated the five couplets of Hüdâyî’s
seven-couplet nutq which starts with
the following one: we’ve been burning
since eternity / we have been the luna moths of the candle of love. No academic study is available on Lem‘a-i
Nûrâniyye, though it is mentioned in several sources and five copies of it
are found in different libraries. According to Avfî, Hüdâyî deals in this poem
with the emergence of the existent into the realm of existence from Allah,
which is called mebde (genesis), and its return to its essence which is
otherwise known as me‘âd (resurrection). Avfî starts his book by an
introduction which consists of two parts where he elaborates on these two
concepts and thus provides an intellectual background to his commentary. There
he discusses the reason behind the creation of the universe by Allah and the various
stages of its return to Him from a vahdet-i vücûd perspective. The
commentary on the couplets is found in the third chapters of the book. In the
concluding part the commentator, Avfi, puts a vocabulary of selected mystic
concepts by using Cürcâni’s famous book Ta‘rifat or Definition.
Taken as a whole, this book is an important study not only because it provides
a framework to understand Hüdâyî’s poetry but also because it reveals Avfî’s
mystic perceptions.
Azîz Mahmûd Hüdâyî Jalwatiyah Yâkûb Afvî mystic ascendance mebde (genesis) and me‘âd (resurrec-tion) bezm-i elest (Real of Interrogation)
Celvetî şeyhi Azîz Mahmûd Hüdâyî dîvân sahibi
sûfî şairlerdendir. Şiirlerindeki hâkim mâna ve ruh, İbnü’l-Arabî’nin vahdet-i
vücûd irfan ve zevkidir. XVIII. yüzyıl Celvetî sûfîsi Yâkûb Afvî’nin onun
şiirine yazdığı şerh, bu hususu ortaya koymaktadır. Afvî, Hüdâyî’nin Ezelden
aşk ile biz yâne geldik / Muhabbet şem‘ine pervâne geldik beytiyle başlayan, yedi beyitlik nutkunun
beş beyitini şerhetmiş ve eserine Lem‘a-i Nûrâniyye ismini vermiştir.
Kaynaklarda bahsedildiği halde üzerinde bir inceleme yapılmamış olan bu şerhin,
beş adet yazma nüshası mevcuttur. Şârihe göre Hüdâyî bu şiirinde, varlığın Hak’tan
varlık sahasına gelişini (mebde) ve tekrar aslına dönüşünü (meâd) anlatmıştır.
Afvî eserine mebde ve meâd kavramlarını izâh eden bir mukaddime ile başlayarak
şerhe zihnî bir arka plan hazırlamıştır. İki bölümlük mukaddimede, âlemin
yaratılış sebebi, varlığın yaratılış süreci ve tekrâr Allah’a dönüş
yolculuğunun merhalelerine dâir konuları, vahdet-i vücûd perspektifinden
anlatmıştır. Beyitlerin şerhi eserin üçüncü bölümündedir. Sonuç bölümünde
şârih, Seyyid Şerîf Cürcânî’nin Tâ‘rifât
adlı eserinden istifade ile tasavvufî ıstılahlardan oluşan bir seçki yapmıştır.
Bu eser, Hüdâyî’nin şiirine yaklaşımda bir çerçeve metin olduğu kadar, Afvî’nin
tasavvufî görüşlerini ortaya koyması bakımından da önemlidir.
Azîz Mahmûd Hüdâyî Celvetîlik Yâkûb Afvî sûfî mîrâcı mebde ve meâd elest bezmi sûfî şiiri
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 34 |