-
XX. yüzyılın hermenötiği genelde görecilikle özdeşleştirilir ve metafziğe zıt olduğu
düşünülür. Bu görüşe göre, dünya ile kurulan ilişkinin yorum eksenli olması, gerçek varlığa
ulaşmayı engeller. Vattimo, Gadamer’in “anlaşılabilen varlık dildir” diyen ünlü sözünü görecili
bir şekilde yorumlar ve her dilin belli bir dönem ve kültürün dili olduğunu hatırlatır. Yazımızın
amacı hermenötik ile metafzik arasındaki zıtlık fkrini sorgulayarak, hermenötiğin,
ontoteolojinin varlığı nesnelleştirme ve kontrol altına alma sürecinden vazgeçen bir düşünceye
yol açma imkanını ele almaktır. Metafziği aşma fkrinin yine bir metafzik boyut taşıdığını
hatırlattıktan sonra metafziği ve hermenötiği yakınlaştırmaya yönelik iki yol sunacağız. Bir
yandan, “tarihsel etki” fkrine dayanan Gadamer, metafzik düşünce geleneğinden kopmanın
imkansızlığını vurgularken; öte yandan “anlaşılabilen varlık dildir” sözünü farklı yorumlama
imkanını sunar ve varlığı dile indirgemek yerine dilin varlığa nasıl tezahür ve ifşa fırsatı
sunduğunu gösterir. Bu şekilde Gadamer, felsefî hermenötiğin varlık düşüncesini terk
etmediğini savunur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Eylül 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Sayı: 27 |