Bu makalede Türk ve Alman bilim adamlarının ortaklığı ile yürütülen “Almanya'da Yaşayan Türk Üniversitelilerin Sosyo-Kültürel Yetileri” konulu araştırmanın sonuçları ele alınmıştır. Almanya'da yaşayan göçmenlerin sorunlarına dönük yapılan çalışmalara bakıldığında göçmenlerin genel olarak problemli, uyumsuz, yardıma muhtaç insanlar olarak görüldüğü izlenmektedir. Alman kamuoyuna, medyaya ve bilimsel yazının büyük bir kısmına “olumsuz yabancı resmi” aktarılmaktadır. Bu anlayışa karşı olmak için başarılı grupların, üniversiteliler gibi, ön plana çıkartılması gerekmektedir. Araştırılan grup eğitim sisteminde başarılı olmuş, Alman ve Türk toplumunda kabul gören, iki dilli ve çok kültürlü bir kimliğe sahiptir. İki farklı ulustan oluşan araştırma grubunun konuya farklı perspektiflerden yaklaşımı ile olgu ve durumların bütüncül bir anlayışla ortaya konmasına çalışılmıştır. Bu anlayışla “sorunu araştırmaya” değil, “sorunu çözmeye yönelik” bir araştırma deseni oluşturarak, şu sorulara cevap aranmıştır: “Üniversitede okuyabilme” ve “ait olma” olarak tanımlanan “entegrasyon” nasıl gerçekleşmektedir? Türk üniversiteliler hangi spesifik (sosyo-kültürel) yetilere sahiptirler? Göç geçmişi bulunan bu üniversiteliler, yerli üniversitelilerden ne kadar farklıdır ve bu farklılıklar nelerden kaynaklanmaktadır? Çalışma sonunda, üniversitelilerin her iki dili de çok iyi bilmeleri ve çok kültürlü olmalarının onları değişen dünyaya daha kolay uyum sağlayabilecek nitelikte insanlar olmalarını sağladığı gözlenmiştir. Ailesinden ve öğretmenlerinden gerekli desteği gören Türk çocuklarını üniversite eğitimi alma ve başarılı olma şanslarının yükseldiği saptanmıştır. Her iki dilin desteklenmesi okul başarısına etki ettiği, ancak anadilin desteklenmemesi durumunda Almanca'nın düşünme ve konuşmaya etki edecek kadar ön plana çıktığı bulgulanmıştır.
Anahtar Sözcükler: Sosyokültürel Yeti, Entegrasyon, Dışlanma, Göç, İki Dillilik.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Ağustos 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2008 Sayı: 37 |