Öz
Kurumlar açısından en önemli hususlardan bir tanesi, her koşulda ve her zaman diliminde varlığını
sürdürebilmektir. Tüm bu kapsam günümüzde sürdürülebilirlik kavramı ile birlikte kullanılmakta ve son derece
önemsenmektedir. Şirketler uzun vadeli stratejileri, kısa veya orta vadeli taktiklere tercih etmekte, başarılarını
yarınlara taşıyarak varlıklarını sürdürebilme arzusundadırlar. Geçmiş dönemlerden günümüze mevcudiyetlerini
devam ettiren organizasyonların ortak paydasında, kurumsallaşma anlayışını benimsemiş olmak ve bunu günlük
operasyonlardan, karar alış süreçlerine ve hatta organizasyonun tüm hücrelerine yaymış olmak vardır. Tüm
bunlar da beraberinde başarıyı getirmektedir. Bireyden ziyade kurumun, paydaşlarının ve toplumun önemli
olduğu kapsayıcı bir bakış, katılımcı karar mekanizmaları ve ortak aklı önemseyen yönetiim anlayışının yarattığı
kurum kültürü ve bunu destekleyen çağdaş ve demokratik katılımcı, hiyerarşiden ziyade eşitlik ilkesi etrafında
toplanan organizasyonlar; sürdürülebilirliği yakalamış kurumlar olabilmişlerdir. İşte bu nedenle tüm dünyada
aile şirketlerinden, çok ortaklı yapılara geçebilmeyi ve kurumsallık ilkelerini doğru uygulamayı başarabilen
kurumların uzun yılllar başarı ile hayatta kaldıklarını gözlemlerken; aile şirketlerinde kurumsal alt yapıyı
oturtamayan organizasyonların ise yok olduğunu gözlemliyoruz. Bu eserimizde, kurumsallaşma kavramını ve
Türkiye’ deki uygulamaları ile esaslarını betimlemeye çalıştık. Bu vesile ile kurumsal yönetimin Türkiye’ de ki
gelişimini ve bu gelişimde etkin rol oynamış kurum ve kuruluşlar ile süreç boyu oluşmuş yasal mevzuata da yer
vermeye çalıştık.