İlk çağlardan beri tüm toplumlarda "korunmaya muhtaç çocukların" bakım hizmetlerinin sağlanması, en önemli sosyal politika problemlerinden biri olmuş ve halen de bu niteliğini sürdürmektedir. Sosyal politikanın kapsamı içindeki yoksullar, hastalar, özürlüler, yaşlılar ve toplumların geleceği olan çocuklar gibi kendi kendine yeterli olamayan gruplardan birisini oluşturan korunmaya muhtaç çocukların bakımı, daima özel bir önem taşımıştır. Nitekim, çocukların korunması sosyal politika tarihinde ilk kanuni düzenlemeler içinde yer almıştır. Korunmaya muhtaç çocuklara yönelik sosyal hizmetler sunumunda korunmaya muhtaç duruma gelmiş çocuğun öz ailesi yanında bakım ve korunmasını sağlayıcı hizmetlere öncelik verilmelidir. Ancak, bu gerçekleşemiyorsa kurum bakımı, koruyucu aile uygulaması ve evlatlık gibi değişik bakım türlerine başvurmak faydalı olacaktır. Ülkemizde, hakkında korunma kararı alınan korunmaya muhtaç çocuklara yönelik hizmetler, 1983 yılında çıkarılan 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu hükümlerine göre yürütülmektedir. Ne var ki veriler, mevcut yapının, sorunların üstesinden gelinmesinde yetersiz kaldığını ortaya koymaktadır. Zira, ülkemizde 550 bin civarında olduğu tahmin edilen korunmaya muhtaç çocuklardan sadece 19.233'üne hizmet verilebilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Ekim 2010 |
Gönderilme Tarihi | 14 Ekim 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2006 Sayı: 51 |