Markalar son yıllarda bireylerin satınalma davranışları üzerinde giderek daha fazla belirleyici olmaya başlamışlardır. Bugün işletmelerin yoğun rekabet ortamında rakiplerinden farklılaşması ve tüketicilerin zihinlerinde yer alması markalaşma ile mümkün olmaktadır. Markalaşma yalnızca toplumu oluşturan bireylerin tüketim kalıplarını ve alışveriş eğilimlerini etkilemekle kalmamakta, aynı zamanda işletmelerin ürün geliştirme ve satış/pazarlama stratejilerini de belirlemektedir. Tüketicinin markalı ürün satın alma tercihleri, hem ürün hem de marka açısından sembolik ve fonksiyonel olarak iki boyutta incelenebilir. Dolayısıyla, satın alma davranışı, mal ve hizmetlerin niteliklerinin yanısıra hedef alınan tüketici kitlesinin demografik, psikolojik, sosyolojik, kültürel ve durumsal özellikleri tarafından da etkilenmektedir. Asıl amaç marka imajı ve sağladığı sembolik fayda ile tüketiciler arasında bir marka farkındalığı oluşturmak ve markalı ürün bilincini kullanarak tüketim tarzlarına yön verebilmektir. Toplumun geniş bir kesiminde markalı ürün tercihleri satın alma davranışları üzerinde daha belirgin hale gelmekte; reklam, tanıtım faaliyetleri gibi zihin yönlendirme ve kontrol mekanizmaları aracılığıyla yeni tüketim kalıpları ve satın alma davranışları geliştirilmeye çalışılmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Kasım 2012 |
Gönderilme Tarihi | 25 Kasım 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Sayı: 61 |