Klâsik edebiyat geleneğinde şiir; ‘mevzun ve mukaffa söz' olarak tanımlanmakta ve dolayısıyla şiirin biçimini vezin ve kafiye oluşturmaktadır. Sözün şiir olması için vezinli ve kafiyeli olması koşulu, kafiyenin klasik şiir anlayışındaki yerini muhkem hale getirmektedir. Arap ve Fars etkisiyle gelişen klasik şiir anlayışında yine geleneğin etkisiyle şiirde bulunması mutlak olan kafiye, müşterek edebî gelenekte bir ilim dalı olarak görülmüş ve konuyla ilgili Arap, Fars edebiyatı ve bu edebiyatların etkisiyle XVI. yy. itibariyle Türk edebiyatında müstakil eserler verilmiş veya belagat kitaplarında konu ayrı bir bölüm halinde ele alınmıştır.
Nazma dayalı metinlerin ağırlıkta olduğu klasik edebiyat döneminde, şiirin en önemli unsurlarından biri olan kafiye ile ilgili yazılan risaleler ve kafiye lugatleri konunun söz konusu dönemdeki önemini açıkça ortaya koymaktadır. Konuya verilen önem göz önüne alınarak yapılan bu çalışmada, klasik şiir kafiye telakkisinin anlaşılması ve Türk edebiyatında kafiye ile ilgili bilgi ve yaklaşımların nasıl geliştiğinin ortaya konması amaçlanmıştır. Bu doğrultuda Türk edebiyatında kafiye hakkında Türkçe yazılan metinler kronolojik bir sıra ile kafiyenin tanımı, harfleri ve tasnifi esas alınarak bu alt başlıklar altında incelenmiş ve metinler kafiyenin ele alınışı bakımından mukayese edilerek konu ile ilgili çelişkiler ve benzerliklere dikkat çekilmiştir.
Anahtar Kavramlar: Kafiye, şiir, klasik edebiyat, mukayese, nazım
Anahtar Kavramlar: Kafiye şiir klasik Türk edebiyatı mukayese nazım
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 22 Sayı: 2 |