With the Health Transformation Program (HTP) in Turkey whose infrastructure was established in the 1980s and came into practice in 2003, a significant stage of the neo-liberal transformation process started in the field of public health services. With the transformation process in health, a transition was made into performance- based service production in healthcare services, and flexible forms of employment started to be seen in employment processes. This study mainly focuses on the perception and experience of the white- collar subcontracted employees in public health services of flexible and precarious employment in the neoliberal period. As a result, it was observed that most participants were young, single and graduates of higher education. It was found that the knowledge, skills and experience of the employees were not considered in decision-making processes, and accordingly, they had lower levels of feelings of organizational justice. It may be stated that, due to the production of services with flexible and performance based work, the workload of the employees has increased considerably and the work is carried out with a low number of employees. Having employees with the same job and similar educational levels under different forms of employment was found to reveal material and moral inequalities among the employees. Consequently, the neo-liberal transformation process in public health services also shows its effect on the employment processes in these fields and the existing structure is being transformed in a way to also involve white-collar occupations by taking contracts, flexibility and precarity as a basis.
Flexibility Precarity Public Health Services White-Collar Subcontracted Employees
Türkiye’de kamu sağlık hizmetleri alanında 1980’li yıllardan itibaren alt yapısı oluşturulan, 2003 yılında ise uygulamaya giren Sağlıkta Dönüşüm Programı (SDP) ile neo-liberal dönüşüm sürecinin önemli bir aşamasına geçilmiştir. Sağlıkta dönüşüm süreciyle birlikte sağlık hizmetlerinde performansa dayalı hizmet üretim sürecine geçilmiş ve istihdam süreçlerinde de esnekliğe dayalı istihdam biçimleri görülmeye başlanmıştır. Bu çalışma temelde neo-liberal dönemde istihdamda görülmeye başlanan esneklik ve güvencesizlik süreçlerinin kamu sağlık hizmetlerindeki beyaz yakalı taşeron çalışanlarca nasıl algılandığı ve deneyimlendiği konusu üzerinedir. Araştırma sonucunda çalışanların çoğunluğunun genç, bekâr ve yükseköğretim mezunu kişilerden oluştuğu görülmüştür. Çalışanların karar alma süreçlerinde bilgi, beceri ve deneyimlerinin dikkate alınmadığı ve bu noktada örgütsel adalet duygularının düşük olduğu görülmüştür. Esnek ve performansa dayalı hizmet üretimine bağlı olarak çalışanların iş yüklerinin büyük oranda arttığı ve işlerin düşük eleman sayılarıyla yürütülmeye çalışıldığı söylenebilir. Kurumda aynı işi yapan ve benzer eğitim düzeylerine sahip çalışanların farklı istihdam şekillerine dayalı çalıştırılmasının çalışanlar arasında maddi-manevi eşitsizlikleri ortaya çıkardığı görülmüştür. Sonuç olarak kamu sağlık hizmetlerinde yaşanan neo-liberal dönüşüm süreci bu alanlardaki istihdamda da etkisini göstermekte ve mevcut yapı sözleşmeliliği, esnekliği ve güvencesizliği esas alarak ve beyaz yakalı meslekleri de içerecek şekilde dönüşmektedir.
Esneklik Güvencesizlik Kamu Sağlık Hizmetleri Beyaz Yakalı Taşeron Çalışanlar
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 25 Ocak 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 61 |