Ö Z E T
Bu çalışma diş çekimini takip eden alveol kreti rezorbsiyonunu önlemek amacıyla 9 hastanın çekim indikasyonu konan 52 kişi üzerinde yürütülmüştür.
İlk hastada dişler alveol kreti ile aynı düzeyde kesilmiş ve vestibül ve lingual flaplar kesik dişler üzerinde birbirleriyle temas edecek şekilde dikilmiştir. Bu gruptaki köklerin kuronalindeki dişetinde operasyon sonrasında sinüsler meydana gelmiştir. 8 hastalık diğer grupta ise, dişler alveol kretinin 1 mm. apitalinde kalacak şekilde kesilmiş ve vestibül flap koronale doğru kaydırılarak daha önce dil ve damak tarafındaki flabın kısaltılması sonucu aşağı çıkan alveol kemiği üzerine konarak dikilmiştir. Bu grupta gerektiğinde vestibül derinleştirme operasyonları da yapılmıştır.
İki yıllık gözlem devresinde 52 dişten üçünde başarılı olamamış, diğer 49 diş ise herhangi bir patolojik olaya neden olmadan alveol kemiği içinde kalmıştır.
Radyolojik ve klinik incelemelerde belirgin bir kemik rezorbsiyonuna rastlanmamıştır. Hastalar yapılan protezleri fonksiyonel bir şekilde rahatlıkla kullanmaktadırlar.
SUMMARY
This study was carried out as an attempt to maintain the alveolar bone crest, which would otherwise be resorbed following extraction. Nine patients were treated, involving a total of 52 teeth, which had a poor prognosis.
The teeth were sectioned 1 mm. apical to the crest of the alveolar bone and the labial flap was repositioned coronally. The lingual flap was shortened, and the flaps sutured so that the edges of the wound were positioned ligually. Over a follow-up period of two years the operations on three of the fifty two teeth proved unsuccessful, but the other ninetyfour teeth showed no pathological changes within the alveolar bone. Radiographically and clinically, there was no detectable bone resorption. The patients are wearing their dentures comfortably for all functions.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Original Research Articles |
Authors | |
Publication Date | July 12, 2013 |
Published in Issue | Year 1981 Volume: 15 Issue: 4 |