Otojen Kemik Greft Fiksasyonunda Kullanılan Rezorbe Olabilen Vidalar ile Titanyum Vidaların Kemik iyileşmesine Etkilerinin Histopatolojik Olarak incelenmesi
ABSTRACT
Purpose: Titanium and poly-L-lactide (PLLA) materials are frequently used in oral and orthopedic surgery in order to maintain stabilization and fixation. Complications such as cold sensitivity, radiologic artefacts, corrosion, allergic reactions and stress shielding that can be observed with titanium plates and/or screws may be prevented by using alternative materials such as PLLA substances. The aim of this study was to evaluate the histopathologic findings of the titanium and PLLA fixation screws on bone healing for autogenous graft fixation.
Materials and Methods: The study was performed on twenty-four New Zealand white rabbits. The effects of the titanium and PLLA materials on bone formation was compared with the control group. The animals were sacrified at the 6th weeks following the operation and the samples were evaluated histopathologically.
Results: The new bone formation area was found as between %5-30 in the 12.5% of the control group; %30-60 in the 6.3% of the PLLA group, 12.5% of the titanium group and 25% of the control group. 93.8% of the PLLA group, 87.5% of the titanium group and 43.8 of the control group showed greater new bone formation than 60% (p=0.019).
Conclusion: Resorbable fixation materials showed enough resistance in stability of the autogenous bone grafts. These materials did not present any the risk of the formation of the inflammation, necrosis and fibrosis. No statistically significant difference was observed regarding the new bone formation between the resorbable fixation materials and the titanium fixation materials.
Keywords: Bio-resorbable plates and screws, Poly-l-lactide, autogenous bone
ÖZ
Amaç: Titanyum ve PLLA (poli-L laktik asit) materyaller oral cerrahide ve ortopedik cerrahide stabilizasyon ve fiksasyon amacıyla sıklıkla kullanılmaktadır. Titanyum plak ve vidalarla birlikte soğuk hassasiyeti, radyolojik artefakt, korozyon, allerjik reaksiyonlar ve stres dağılımının sağlanamaması gibi komplikasyonların görülmesi araştırmacıları yeni seçenekler için çalışmaya itmiştir. PLLA materyaller bu komplikasyonların önlenmesinde alternatif olarak sunulan materyallerdir. Bu çalışmada maksillofasiyal cerrahide otojen onley kemik greftlerinin fiksasyonunda kullanılan titanyum ve PLLA fiksasyon vidalarının kemik iyileşmesine etkilerinin histopatolojik olarak incelenmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Çalışmamız 24 adet Yeni Zelanda tavşanı üzerinde gerçekleştirilmiş, titanyum ve PLLA materyallerin kemik iyileşmesi üzerine etkileri kontrol grubu ile karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Deney hayvanları 6. haftada sakrifiye edilmiş ve elde edilen örnekler histopatolojik açıdan değerlendirilmiştir.
Bulgular: Yeni kemik yapımı alanı kontrol grubundaki kesitlerin %12.5'inde %5-30 oranında; PLLA grubunun %6.3'ünde, titanyum grubunun %12.5'inde ve kontrol grubunun ise %25'inde %30 - %60 oranında; PLLA grubunun %93.8'inde, titanyum grubunun %87.5' inde ve kontrol grubunun %43.8'inde ise %60'dan fazla olarak gözlenmiştir (p=0.019).
Sonuç: Rezorbe olabilen fiksasyon materyallerinin otojen kemik greftlerinin stabilizasyonunda yeterli direnci gösterdiklerini, bu materyallerin kullanımlarının enflamasyon, nekroz ve fibrozis oluşumu riskini arttırmadığını ve titanyum fiksasyon materyalleri ile aralarında kemik yapım oranları açısından anlamlı farklılık olmadığını saptadık.
Anahtar kelimeler: Rezorbe olabilen plak ve vidalar, Poly-l-laktid, otojen kemik
Amaç: Titanyum ve PLLA (poli-L laktik asit) materyaller oral cerrahide ve ortopedik cerrahide stabilizasyon ve fiksasyon amacıyla sıklıkla kullanılmaktadır. Titanyum plak ve vidalarla birlikte soğuk hassasiyeti, radyolojik artefakt, korozyon, allerjik reaksiyonlar ve stres dağılımının sağlanamaması gibi komplikasyonların görülmesi araştırmacıları yeni seçenekler için çalışmaya itmiştir. PLLA materyaller bu komplikasyonların önlenmesinde alternatif olarak sunulan materyallerdir. Bu çalışmada maksillofasiyal cerrahide otojen onley kemik greftlerinin fiksasyonunda kullanılan titanyum ve PLLA fiksasyon vidalarının kemik iyileşmesine etkilerinin histopatolojik olarak incelenmesi amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntem: Çalışmamız 24 adet Yeni Zelanda tavşanı üzerinde gerçekleştirilmiş, titanyum ve PLLA materyallerin kemik iyileşmesi üzerine etkileri kontrol grubu ile karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Deney hayvanları 6. haftada sakrifiye edilmiş ve elde edilen örnekler histopatolojik açıdan değerlendirilmiştir.Bulgular: Yeni kemik yapımı alanı kontrol grubundaki kesitlerin %12.5’inde %5-30 oranında; PLLA grubunun %6.3’ünde, titanyum grubunun %12.5’inde ve kontrol grubunun ise %25’inde %30 - %60 oranında; PLLA grubunun %93.8’inde, titanyum grubunun %87.5’ inde ve kontrol grubunun %43.8’inde ise %60’dan fazla olarak gözlenmiştir (p=0.019).Sonuç: Rezorbe olabilen fiksasyon materyallerinin otojen kemik greftlerinin stabilizasyonunda yeterli direnci gösterdiklerini, bu materyallerin kullanımlarının enflamasyon, nekroz ve fibrozis oluşumu riskini arttırmadığını ve titanyum fiksasyon materyalleri ile aralarında kemik yapım oranları açısından anlamlı farklılık olmadığını saptadık.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Original Research Articles |
Authors | |
Publication Date | April 8, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 48 Issue: 1 |