The
aim of this study is to determine the attitudes of the employees with intense
work tempo regarding participation in physical activity and to give suggestions
about the results obtained in order to gain the habit of participating in
physical activity. Descriptive method was used in this study which
was designed according to quantitative research model. 396 participants
participated in the study. “Personal Information Form” and “Cognitive
Behavioral Physical Activity Questionnaire” were applied to the participants.
T-test, One Way ANOVA and Post Hoc test statistics were used to analyze the
data. According to the findings of the study, a significant difference was
observed in the sub-dimension of the scale's expectation of outcome according
to the gender variable, while no statistically significant difference was
observed in the marital status, occupational status and age variables. There
were statistically significant differences in self-regulation and personal
barriers subscales of Cognitive Behavioral Physical Activity Questionnaire in
terms of income status and educational status variables. As a result, it was
found that in the participation of regular physical activity, males expect more
results than women. Age and marital status did not affect participation in the
activity, but it was determined that education level and income level affected
their participation in regular physical activity. According to the results of
the research, it is seen that employees participate in regular physical
activities, whether public or private sector, with some restrictions. It is
concluded that employees who want to participate in activities but fail to
develop strategies to overcome these limitations have different expectations
from regular physical activities.
Bu araştırmanın amacı; yoğun iş temposuna sahip çalışanların fiziksel aktiviteye katılıma dair tutumlarının tespit edilmesi ve fiziksel aktiviteye katılma alışkanlığı kazandırmak amacıyla elde edilen sonuçlara dair önerilerin verilmesidir. Nicel araştırma modeline göre tasarlanan bu araştırmada, betimsel yöntemden yararlanılmıştır. Araştırmada 396 katılımcı yer almıştır. Katılımcılara, “kişisel bilgi formu” ve “Bilişsel Davranışçı Fiziksel Aktivite Ölçeği” uygulanmıştır. Verilerin analizinde t-testi, One Way ANOVA ve Post Hoc test istatistiklerinden yararlanılmıştır. Elde edilen araştırma bulgularına göre, cinsiyet değişkenine göre ölçeğe ait sonuç beklentisi alt boyutunda anlamlı bir farklılık görülürken, medeni durum, meslek durumu ve yaş değişkenlerinde ise istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık görülmemiştir. Gelir durumu ve öğrenim durumu değişkenlerinde ise Bilişsel Davranışçı Fiziksel Aktivite Ölçeği’ne ait öz düzenleme ve kişisel engeller alt boyutlarında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar görülmüştür. Sonuç olarak düzenli fiziksel aktiviteye katılımda, erkeklerin kadınlara oranla daha fazla sonuç beklentisi içerisinde oldukları, yaş ve medeni durum değişkenlerinin aktiviteye katılıma etki etmediği ancak öğrenim durumu ve gelir düzeyinin, düzenli fiziksel aktiviteye katılma durumlarını etkilediği tespit edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, kamu ya da özel sektör olsun, çalışanların düzenli fiziksel aktivitelere katılma durumlarında bazı kısıtlamalar ile karşılaştırkları görülmektedir. Aktivitelere katılmak isteyen ancak bu kısıtlamaları aşmak için stratejiler geliştirmekte başarısız olan çalışanların, düzenli fiziksel aktivitelerden farklı beklentileri olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Spor Hekimliği |
Bölüm | Orijinal Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Kabul Tarihi | 3 Ekim 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 4 Sayı: 2 |