Türklerin 1523’te fethettikleri İstanköy (Kos),
Ege’nin On İki Ada bölgesinde bugün Rodos ile birlikte Türk varlığının hem
nüfus hem de kültürel izler açısından devam ettiği önemli bir adadır. 1912’de
İtalyan egemenliğine geçen İstanköy; 1947’de Yunanistan’ın idaresine bırakılmış
ancak adadaki Türk varlığı, geçen yıllar zarfında yapılan zorunlu göçler ve asimilasyon
politikaları yoluyla azalsa da kendini korumayı başarabilmiştir. Adadaki Türk
mimarî eserleri ve bu eserlere ait kitâbeler, dünden bugüne ulaşarak eski Türk
kültür mirasının en önemli tanıkları olarak karşımıza çıkmaktadır. Bununla
birlikte, İstanköy bir ada olarak her ne kadar çok yakınında bulunan
Anadolu’dan ve Türkiye Türklerinden hudutla ayrılmış ve Yunanistan idaresine
bırakılmış olsa da adanın Türkleri tarafından konuşulmaya devam eden,
unutulmayan Türkçe de bilhassa ilgi çeken önemli bir kültür mirasıdır. İstanköy
Türklerinin Türkçesi bugüne kadar dikkatlerden kaçmış ve literatürde yer alacak
detaylı bir incelemeye tâbi tutulmamıştır. Türkiye Türkçesinin Güneybatı Ege
sahil kesimlerinde konuşulan ağız özelliklerine yakın fakat ayrı bir ağız
olarak bulunan İstanköy Türkçesi, adanın çeşitli yönleriyle birlikte dil
özellikleri açısından bu çalışmada incelenmiştir. Çalışma, politik sebeplerle
önce İtalyan sonra da Yunan iradesi ve idaresine bırakılmış, sorunlarıyla
ilgilenilmemiş veya unutulmuş Türklerin yurdu olan İstanköy’deki Türk ağzının kendine
has özelliklerinin belirlenmesi, filolojik açıdan incelenmesi ve böylece tanıtılması
amacını taşımaktadır.
Istankoy (Kos) was conquered by Turks in 1523. It is important that the island has still Turkish population and cultural traces of Turkish nation today same as the island Rhodes in the area of Twelve Islands. Istankoy entered into the domination of Italians in 1912, after that in 1947, the Island was left to the government of Greece. Turkish-speaking people decreased from year to year but Turkish existence conserved itself against the forced migration and assimilation policies. Turkish architectural works and the epigraphs of those works are one of the most important witnesses of old Turkish cultural heritage from past to today. As an island, Istankoy is very close to Anatolia besides that it has separated by borders from Turks of Turkey and left to the government of Greece, but even so never-forgotten and stillspoken Turkish language of Turks in Istankoy is another interesting cultural heritage that reached today. The Turkish dialect of Istankoy Turks is escaped from the attention and never analysed in detail in the related literature. In this work, Turkish dialect of Istankoy which is very close to the dialects of South western Agean coasts of Turkey but has its own features is analysed with some other aspects from the point of its dialectological structure. As is known, Istankoy is culturally forgotten Turkish land or an area has unsolved cultural problems. The main aim of this work is to determine and examine the specific aspects of Turkish dialect of Istankoy philologically and so to introduce the aforesaid dialect sophisticatedly.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2018 |
Gönderilme Tarihi | 12 Ocak 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 6 Sayı: 1 |