Türk-İslam Edebiyatı içeriği bakımından yelpazesi çok geniş bir edebiyattır. Bu
edebiyatın ürünleri arasında dinî muhtevalı manzum ve mensur eserler de
bulunmaktadır. Dinî konuların toplum
tarafından daha iyi anlaşılması, zihinlerde kalması ve özümsenebilmesi için bu
eserlerin manzum olarak yazılması tercih edilmiştir. Manzum yazılan bu eserler
medreselerde ders olarak okutulmuş, böylece etkilerinin uzun ömürlü olması sağlanmıştır.
Bu tarzda yazılan Kaside-i Nuniyye ve Gülzâr-ı Manevi gibi eserler asırlardır
Osmanlı medreselerinde de okutulmuştur.
Divan
sahibi bir şair ve aynı zamanda müderris olan Çankırılı İbrahim Hurrem de
İslam’ın temel farzlarının işlendiği gelenekteki otuz iki farzı manzum bir
şekilde anlatmıştır. Ancak teyemmümün farzı bu manzumede yer almazken onun
yerine İslâmî terminolojideki emr-i bi’l-marûf ve nehyi ani’l-münkeri (iyiliği
emretmek kötülükten sakındırmak) koymuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 22 Eylül 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 6 Sayı: 2 |