Özellikle 1990 sonrası dönemde; küreselleşme, teknolojik ilerlemeler ve artan rekabet gibi gelişmeler ülkeleri ve piyasaları sürekli şekillendirmiştir. Bu dönemde piyasalar yeni fırsatlar ve tehlikelerle karşı karşıya kalmaktadır. Bu fırsatların başında gelen finansal entegrasyon olgusu ülkeleri, ekonomik gelişme fırsatı yanında finansal kriz tehlikesiyle de karşı karşıya bırakmıştır. Yerli tasarrufların yetersiz kaldığı durumlarda yabancı tasarrufların yerli yatırımlar ve büyüme için önemli bir kaynak oluşturacağı temeline dayanan finansal entegrasyon teorisi uygulamada ülkelerin içine düştüğü kriz olgusuyla birlikte anılır olmuştur. Finansal entegrasyon sürecinin en aktif kurumu hiç şüphesiz IMF dır. Temel amacı uluslararası finansal konularda düzenleme yapmak ve parasal istikrarı sağlamak olan IMF, finansal entegrasyonun ulaştığı seviye ve beraberinde yaşanan krizlerden dolayı sürekli tartışılmaktadır. Bu tartışmaların ana ekseni IMF’nin krizleri önceden öngöremediği, hatalı iktisat politikaları ve ülkelerin iç dinamiklerini hesaba katmamak vb. konularda odaklanmaktadır. Bu çalışma, Asya ve son Türkiye krizleri bağlamında IMF’nin krizlerdeki rolünün olup olmadığının teorik olarak tespiti üzerine olmaktadır. Çalışma IMF’nin krizlerde rolü olduğu sonucuna varmakta ve bu tespit doğrultusunda kendini reforma tabi tutması gerektiğini ileri sürmektedir
Finansal Kriz Krizlerde IMF’nin Rolü Asya ve Türkiye Krizleri
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2006 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2006 Cilt: 2006 Sayı: 1 |