Objective: In this study, we aimed to investigate
sociodemographic and clinical characteristics of children and adolescents
applied to a university of child and adolescent psychiatry unit and referred to
the Disability Health Committee. This study results were also aimed to contribute
to the previous studies about child and adolescent psychiatry disabilities.
Method: 352 children and adolescents applied to Düzce
University Department of Child and Adolescent Psychiatry and referred to
University Disability Health Committee between December 2016-2017 were analyzed
retrospectively.
Results: 58% (n=204) of patient group were female and 42%
(n=148) were male. The mean age was 7.63±4.45. 38.1 % (134) of the cases were
in the range of 0-6 years of age, 46 % (162) of the cases were in the range of
7-12 years of age and 15.6 % (55) of the cases were in the range of 13-28 years
of age. The most common reasons for admission were special educational needs
due to developmental delays and academic problems. (%74,7 n=263) and health
status report for homecare-payment and
salary (%25,3 n=89). The most common clinical diagnoses were mental retardation
and developmental delay (%36,1 n=127), learning disorder (%20,2 n=71) and
pervasive developmental disorders (%11,1 n=39) respectively
Conclusion: In pediatric population early diagnoses of
developmental delays, autism spectrum disorders and learning disorders and
developing medical and educational strategies would help to reduce disability
ratios and also enhance academic and social functionality of children.
Disability Health Committee Child and Adolescent Developmental Delay autism spectrum disorders specific learning disorders
Amaç:
Bu çalışmanın amacı bir üniversite hastanesinin çocuk ergen ruh sağlığı
polikliniğinde değerlendirilerek sağlık kuruluna yönlendirilen çocuk ve ergen
hastaların sosyodemografik ve klinik özelliklerini belirlemek olup çalışma
sonuçlarının ülkemiz çocuk ergen ruh sağlığı alanındaki engellilik ve engelli
hakları konusunda yapılan önceki çalışmalara katkı sağlayacağı öngörülmüştür.
Yöntem:
2016-2017 tarihleri arasında Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk
Ergen Ruh Sağlığı Hastalıkları Polikliniği’nde değerlendirilen ve Özürlü Sağlık
Kurulu’na yönlendirilen 352 çocuk ve ergenin
alınmıştır. sosyodemografik ve klinik verileri dosya bilgileri üzerinden
geriye dönük olarak değerlendirilmiştir.
Bulgular:
Hastaların %58’si (n=204) erkek %42’si (n=148) kız cinsiyettedir. Başvuru
sebepleri arasında ilk sırada gelişimsel becerilerdeki gecikme ve/veya akademik
becerilerdeki geriliğe bağlı olarak özel eğitim ihtiyacı (%74,7 n=263) gelmekte
olup bunu bakım ücreti talebi ve özür oranının belirlenmesine yönelik durum
bildirir rapor izlemiştir (%25,3 n=89). Hastalarla yapılan klinik görüşme ve
değerlendirmelere göre aldıkları psikiyatrik tanılar içinde zeka geriliği
(%36,1 n=127), özgül öğrenme güçlüğü (%20,2 n=71) ve otizm spektrum
bozukluğunun (%11,1 n=39) en sık psikiyatrik tanılar olduğu belirlenmiştir.
Sonuç:
Çocukluk çağında zihinsel engellilik, otizm, öğrenme güçlüğü gibi durumların
çok erken tespit edilebilmesi ve yapılacak erken eğitsel müdahaleler;
çocuklardaki engellilik oranını azaltabileceği gibi gerek akademik gerekse
sosyal alanda yaşanabilecek işlev kayıplarını büyük oranda telafi
edilebilmektedir.
Yöntem:
2016-2017 tarihleri arasında Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk
Ergen Ruh Sağlığı Hastalıkları Polikliniği’nde değerlendirilen ve Özürlü Sağlık
Kurulu’na yönlendirilen 352 çocuk ve ergenin
alınmıştır. sosyodemografik ve klinik verileri dosya bilgileri üzerinden
geriye dönük olarak değerlendirilmiştir.
Bulgular:
Hastaların %58’si (n=204) erkek %42’si (n=148) kız cinsiyettedir. Başvuru
sebepleri arasında ilk sırada gelişimsel becerilerdeki gecikme ve/veya akademik
becerilerdeki geriliğe bağlı olarak özel eğitim ihtiyacı (%74,7 n=263) gelmekte
olup bunu bakım ücreti talebi ve özür oranının belirlenmesine yönelik durum
bildirir rapor izlemiştir (%25,3 n=89). Hastalarla yapılan klinik görüşme ve
değerlendirmelere göre aldıkları psikiyatrik tanılar içinde zeka geriliği
(%36,1 n=127), özgül öğrenme güçlüğü (%20,2 n=71) ve otizm spektrum
bozukluğunun (%11,1 n=39) en sık psikiyatrik tanılar olduğu belirlenmiştir.
Sonuç:
Çocukluk çağında zihinsel engellilik, otizm, öğrenme güçlüğü gibi durumların
çok erken tespit edilebilmesi ve yapılacak erken eğitsel müdahaleler;
çocuklardaki engellilik oranını azaltabileceği gibi gerek akademik gerekse
sosyal alanda yaşanabilecek işlev kayıplarını büyük oranda telafi
edilebilmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 22, 2017 |
Acceptance Date | September 12, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 9 Issue: 3 |