Bu çalışmanın amacı Alman psikoterapist Bert Hellinger’ı ve aile dizimi terapisini tanıtmayı, modeldeki bazı önemli kavramları, soruna yol açan nedenleri ve duyguların modeldeki yerini açıklamaktır. Bu amaçla bazı elektronik veri tabanları (Google Akademik, EBSCO host, Elektronik Kitaplar, Wiley Online Library) taranmıştır. 20. yy’ın sonlarında Hellinger tarafından dünyaya tanıtılmış olan aile dizimi terapisi, ailenin nesiller boyu birbirlerine görünmez bağlarla bağlı olduğu anlayışını benimsemektedir. Bireyi, içinde doğduğu ailenin şekillendirdiğine inanan bu yaklaşım, aile sistemindeki bir kişinin kadersel olarak diğer bir aile üyesine bağlı olduğunu ileri sürmektedir. Hellinger modelini oluştururken, Arthur Janov, Eric Berne, Milton Erikson ve Ivan Boszormenyi-Nagy gibi isimlerden ve terapi yaklaşımlarından da faydalanmıştır. Aile dizimi bu haliyle çeşitli terapi akımlarının sentezlenmesiyle ve Zulu kültür ve ritüellerinin birleştirilmesiyle geliştirilmiş bir terapi modelidir. Aile dizimi modelinde psikolojik rahatsızlıkların önemli bir kısmına, hatta belki de çoğunluğuna kök ailede yaşanmış sorunların sebep olduğunu ileri sürülmektedir. Bireysel ve grup dizimi şeklinde uygulanabilen aile diziminde, sıranın/düzenin bozulması, sistemik karmaşa, kesintiye uğramış erişim/yönelim çabaları sebebiyle ortaya çıkan sorunlar ele alınmaktadır. Psikoterapi seansı sırasında birey ailesine geri götürülüp, ailesiyle içsel dünyada barıştırılmaktadır. Kişiye aile sistemi içinde mevcut yeri gösterilmekte, bireyin ailede özdeşleştiği kişinin farkına varması ve bu özdeşimi çözüme kavuşturması için fırsat sunulmakta, sistemin bozulan yanları onarılmaya çalışılmaktadır. Bu haliyle aile içindeki enerjinin özgürce akması sağlanmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Psikoloji |
Bölüm | Derleme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ağustos 2020 |
Kabul Tarihi | 12 Temmuz 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |