Türkiye tüm kurumları ile Cumhuriyetinin 75. Kuruluş yıldönümünü en coşkulu biçimde kutlamaya hazırlanıyor. Yayın organlarından, yurttaşlara iletilen sloganları izleyip, dinliyorum: “2023 yılında “Diyarbakır dünyanın finans merkezi”, “Kayseri'de uzaya gönderilecek uyduları hazırlıyoruz”, “Bursa'da güneş enerjisi ile çalışan otomobiller yapılıyor. Denizli dünyanın moda merkezi olacak.” Sonra 1997 yılında kaybettiğimiz Karayolları ilk genel müdürü rahmetli Vecdi DİKER'den dinlediklerimi anımsıyorum :“Cumhuriyetin ilk yılları, demiryolu ulaşımının devletin ve hükümetlerin öncelikli konularından biri olduğu dönem. Sivas-Erzurum demiryolu yapımının bir bölümü, İngiliz şirketlerine verilmiş. Dönemin Nafya Vekili (Bayındırlık Bakanı) Sayın Çetinkaya incelemek ya da denetlemek amacıyla yol yapımının sürdüğü en uçtaki çalışma noktasına kadar gelmiş. Bakanın makam otomobili yok, zaten yol da yok. Ayrıca emrine tahsis edilmiş özel bir tren de yok. İncelemelerini tamamlayan Bakan, dönüş için, tarifeli bir trenin gelmesini bekliyor. Yüksekçe bir yerden, aşağıda çalışan kamyonlara uzun uzun baktıktan sonra, “Vecdi, göreceksin bir gün gelecek bu kamyonları bizim şoförlerimiz kullanacak” diye geleceğe ilişkin hayallerini açıklıyor. Onların görüleri (vizyonları) o kadardı. Misyonları demiryolunu Erzurum'a ulaştırmakla sınırlıydı. Coşku ile haykırılan marşların konusu da buydu: “Sivas'ı çoktan aştık, yarın Erzurum'dayız”
Türkiye tüm kurumları ile Cumhuriyetinin 75. Kuruluş yıldönümünü en coşkulu biçimde kutlamaya hazırlanıyor. Yayın organlarından, yurttaşlara iletilen sloganları izleyip, dinliyorum: “2023 yılında “Diyarbakır dünyanın finans merkezi”, “Kayseri'de uzaya gönderilecek uyduları hazırlıyoruz”, “Bursa'da güneş enerjisi ile çalışan otomobiller yapılıyor. Denizli dünyanın moda merkezi olacak.” Sonra 1997 yılında kaybettiğimiz Karayolları ilk genel müdürü rahmetli Vecdi DİKER'den dinlediklerimi anımsıyorum :“Cumhuriyetin ilk yılları, demiryolu ulaşımının devletin ve hükümetlerin öncelikli konularından biri olduğu dönem. Sivas-Erzurum demiryolu yapımının bir bölümü, İngiliz şirketlerine verilmiş. Dönemin Nafya Vekili (Bayındırlık Bakanı) Sayın Çetinkaya incelemek ya da denetlemek amacıyla yol yapımının sürdüğü en uçtaki çalışma noktasına kadar gelmiş. Bakanın makam otomobili yok, zaten yol da yok. Ayrıca emrine tahsis edilmiş özel bir tren de yok. İncelemelerini tamamlayan Bakan, dönüş için, tarifeli bir trenin gelmesini bekliyor. Yüksekçe bir yerden, aşağıda çalışan kamyonlara uzun uzun baktıktan sonra, “Vecdi, göreceksin bir gün gelecek bu kamyonları bizim şoförlerimiz kullanacak” diye geleceğe ilişkin hayallerini açıklıyor. Onların görüleri (vizyonları) o kadardı. Misyonları demiryolunu Erzurum'a ulaştırmakla sınırlıydı. Coşku ile haykırılan marşların konusu da buydu: “Sivas'ı çoktan aştık, yarın Erzurum'dayız”
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ağustos 1999 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1999 Cilt: 17 Sayı: 17 |