Today, social networks have become a communication centre for people who have access to these environments, where good or bad news is announced. In this context, parents, as loyal users of social media, announce their children to all the inhabitants of the digital world with ultrasound photos before they are even born. Moreover, children start taking their first steps in the digital world with their digital footprints before they take their first steps in the real world, and they already have their digital identities. After birth, all their privacy is disregarded and their ordinary lives are exhibited to the user masses who are the inhabitants of the digital world. These posts made by parents about their children through social networks are defined by the concept of "Sharenting" in the literature. These posts reveal the problem of children's privacy and bring it to the fore, making it necessary to conduct informative studies to raise parental awareness of the issue. Since "Sharenting" behaviour is a common problem on a global scale, this study aims to analyse public service announcements (PSAs) published in different countries in the context of "Sharenting". Accordingly, the study analysed PSAs on "Sharenting" in three different countries (Turkey, Norway and Germany) representing the research population using the semiotic analysis technique. After doing the research, it was found that although the way the idea is dealt with in each country is different, the common theme in all the PSAs looked at is the negative results of "Sharenting" and the risks that children may face in their current or future lives. However, while the negative consequences of “sharenting” behaviour are a common problem for all children, regardless of gender, highlighting only girls in PSAs creates the impression that the problem is unique to girls. Therefore, while the PSAs aim to draw attention to the drawbacks of “Sharenting”, it has also been determined that they negatively contribute to the reproduction of gender stereotypes.
Children public service announcements semiotic analysis sharenting
Sosyal ağlar bugün iyi ya da kötü haberlerin müjdelendiği ve bu ortamlara erişim sağlayabilen insanlar için bir iletişim merkezi hâline gelmiştir. Bu bağlamda sosyal medyanın sadık kullanıcısı olarak ebeveynler çocukları daha doğmadan onları ultrason fotoğraflarıyla dijital dünyanın bütün sakinlerine müjdelemekte, dahası, çocuklar henüz gerçek dünyada ilk adımlarını atmadan dijital ayak izleriyle dijital dünyada ilk adımlarını atmaya başlamakta, dijital kimliklerine çoktan kavuşmaktadırlar. Doğum sonrası ise tüm mahremiyetleri hiçe sayılarak olağanca bütün yaşamları dijital dünyanın sakinleri olan kullanıcı kitlelerine sergilenmektedir. Ebeveynlerin sosyal ağlar aracılığıyla çocuklarına dair yaptıkları bu paylaşımlar literatürde “Sharenting” kavramıyla tanımlanmaktadır. Çocuğun mahremiyeti sorununu açığa çıkaran bu paylaşımlar, çocuğun dijital mahremiyetini gündeme getirmekte ve soruna yönelik ebeveyn bilinci oluşturulması anlamında bilgilendirici çalışmalar yapılmasını gerekli kılmaktadır. Bu çalışma “paylaşan ebeveynlik” davranışının küresel ölçekte yaygın bir sorun olması sebebiyle, “Sharenting” bağlamında farklı ülkelerde yayınlanan kamu spotlarını analiz etmeyi amaçlamıştır. Buna göre çalışmada araştırma evrenini temsil eden üç farklı ülkede (Türkiye, Norveç ve Almanya) “Sharenting” özelinde yayınlanan kamu spotları göstergebilimsel analiz tekniği ile çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda her bir ülkede kavramın ele alınış biçimi farklılıklar gösterse de incelenen bütün kamu spotlarında ortak paydada “Sharenting” davranışının meydana getirdiği olumsuz sonuçlar üzerinde durulmuş, çocukların şimdiki veya gelecekteki yaşamlarında karşılaşabilecekleri risklere dikkat çekilmiştir. Ancak her ne kadar “Sharenting” davranışının meydana getirebileceği olumsuz sonuçlar cinsiyet fark etmeksizin tüm çocuklar için ortak bir sorun olsa da bütün kamu spotlarında yalnızca kız çocuklarının ön plana çıkarılması, sorunun yalnızca kız çocuklarına özgüymüş gibi bir imaj yaratmaktadır. Dolayısıyla kamu spotları aracılığıyla “paylaşan ebeveynliğin” sakıncalarına dikkat çekmek amaçlansa da toplumsal cinsiyet inşasının yeniden üretimine olumsuz katkılar yapıldığı ayrıca tespit edilmiştir.
Çocukların dijital mahremiyeti göstergebilimsel analiz kamu spotları sharenting
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | İletişim Çalışmaları, İletişim Teknolojisi ve Dijital Medya Çalışmaları, Sosyal Medya Çalışmaları, Yeni İletişim Teknolojileri, Yeni Medya |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 3 Temmuz 2025 |
| Kabul Tarihi | 27 Eylül 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 28 Sayı: 56 |