Gravestones are considered important sources of information reflecting the heritage, cultural and social traces of various civilizations throughout history. Apart from their spiritual aspects, Ottoman gravestones and cemeteries are essential enough to be studied, recorded, and researched in different disciplines. Ottoman gravestones are a part of cultural inventories, a field of study in art history, and essential evidence of territorial dominance. However, these unique artefacts rapidly deteriorate due to vandalism, time-related wear and tear, and human neglect. It is important that Ottoman gravestones are preserved, recorded, and passed on to future generations. In this study, without limiting the region/location and based on the literature, the traces of librarians on Ottoman gravestones were traced and the tombstones of thirty-four librarians were identified. This proves that information about the librarians and the libraries of the Ottoman period can be learned from gravestones and that gravestones can be used as a new auxiliary source for library history. From the perspective of the history of librarianship, the tombstones share essential information in terms of identifying, registering, and determining the place of duty and institutions of librarians, examining the concept of librarian in the historical period, comparing it with the conditions of the endowment deeds and examining its place in social status.
I want to express my deep gratitude to my esteemed teacher, Prof. Dr. R. Tûba Karatepe, who supported my research process with different questions and guided me in interpreting the results differently. I want to thank Hacı Bayram Cihan and Kubilay Yucal for their valuable comments on the control and format of the bibliography.
Mezar taşları, tarih boyunca çeşitli medeniyetlerin mirasını, kültürel ve sosyal izlerini yansıtan önemli bilgi kaynakları olarak kabul edilmektedir. Osmanlı mezar taşları ve mezarlıkları, manevi yönleri bir yana, farklı disiplinler açısından incelenmeye, kayda alınmaya ve araştırılmaya değecek kadar önemlidir. Osmanlı mezar taşları kültür envanterlerinin bir parçası, sanat tarihinin inceleme alanı ve aynı zamanda bölgesel hakimiyetin önemli kanıtlarıdır. Ancak, bu eşsiz eserler vandallık, zamana bağlı yıpranma ve insan ihmalinin etkisiyle hızla zarar görmektedir. Osmanlı mezar taşlarının korunması, kayıt altına alınması ve gelecek nesillere aktarılması büyük bir önem taşımaktadır. Bu araştırmada, bölge/yer sınırlaması yapılmadan ve literatürden yola çıkarak Osmanlı mezar taşlarında hâfız-ı kütüblerin izleri sürülmüş ve otuz dört hâfız-ı kütübün mezar taşı tespit edilmiştir. Bu durum mezar taşlarından hâfız-ı kütüblere ve Osmanlı dönemi kütüphanelerine ilişkin bilgilerin de öğrenilebileceğini ve mezar taşlarının kütüphane tarihi için yeni bir yardımcı kaynak olarak kullanılabileceğini kanıtlamaktadır. Mezar taşlarına kütüphanecilik tarihi açısından bakıldığında, hâfız-ı kütüblerin tespiti, tescillenmesi, görev yerlerinin ve kurumlarının belirlenmesi, tarihsel dönem içerisinde kütüphaneci kavramının incelenmesi, vakfiye şartları ile kıyaslanması ve toplumsal statüdeki yerinin incelenmesi açısından önemli bilgileri bizlerle paylaşmaktadır.
Kütüphaneci (hâfız-ı kütüb) Mezar Taşı Osmanlı Kütüphanecileri
Araştırma sürecimde farklı sorularıyla destek olan ve tespit edilen sonuçları farklı şekillerde yorumlayabilmem için yol gösteren değerli hocam Prof. Dr. R. Tûba Karatepe'ye derin şükranlarımı sunarım. Kaynakçanın kontrolü ve biçimi noktasında değerli yorumları için Hacı Bayram Cihan ve Kubilay Yucal’a teşekkür ederim.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kütüphane Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Ocak 2025 |
Gönderilme Tarihi | 16 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 3 Ocak 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 6 Sayı: 1 |