Ağızlar üzerine yapılan çalışmalar
literatürde önemli yere sahiptir. Ağızlar, bir dilin arkaik özelliklerinden o
dili konuşan toplumun etnik yapısına kadar birçok bilgiyi bünyesinde
barındırır. Dolayısıyla ağız araştırmaları bir dilin özünün anlaşılmasında
araştırmacılara birçok konuda olanak sağlamaktadır. Çalışmaların sayısı ve
niteliği konusunda, araştırma yapılan bölgenin konumu ve dönemin şartları
şüphesiz etkilidir. Ağız araştırmaları, başlangıçta, teknolojik olanakların,
ulaşım hizmetlerinin yetersizliği ve ağız araştırmalarının yeni başlamasından
kaynaklanan olumsuzluklarına rağmen bugünkü çalışmaların temelini
oluşturmaktadır. Anadolu ve Rumeli ağızları yüz yılı aşkın süredir çalışılıyor
olmasına ve ilk çalışmalara göre gerek teknolojik olanakların gerek ulaşım
hizmetlerinin ve bilgiye ulaşma olanaklarının daha iyi olmasına rağmen bugün
yapılan çalışmalar bu sorunların süreceği izlemini yaratmaktadır. Her çalışma
artı ve eksileriyle özeldir. Ağız araştırmalarında araştırmacıdan kaynaklanan sorunlar
olabileceği gibi sahadan, kaynak kişiden ve benzeri sebeplerden kaynaklanan
sorunlar da olabilir. Dolayısıyla ağız araştırmaları, her ne kadar planlı
yapılsa da sahaya inildiğinde hesapta olmayan problemler de ortaya
çıkabilmektedir. Son zamanlarda ülkelerinde yaşanan olumsuzluklar sebebiyle
Türkiye’de ikamet eden Suriye’den gelmiş Türk soylu mültecilerin ağız
özelliklerinin tespitinde de bu türden problemler yaşanmaktadır. Karşılaşılan
problemler, derleme çalışmalarında ortaya çıkabilecek türden olsa da çeşitli
sebeplerden ötürü farklı sorunları da içermektedir. Bu çalışma, yürütülmekte
olan Suriye Türkmen Türkçesi Ağızlarının Tespiti Projesi’nde (TÜBİTAK 1001)
bilinen derleme yöntemlerinin uygulanabilirliği ve sahada karşılaşılan çeşitli
sorunlar üzerine odaklanmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Nisan 2019 |
Gönderilme Tarihi | 5 Ocak 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 5 Sayı: 2 |