Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF) sıklıkla vurguladığı üzere Türkiye coğrafi konumu nedeniyle ciddi suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerinin aklanması (kara para) ve terörün finansmanı riskleriyle karşı karşıya kalmaktadır. Nitekim Türk hukukunda organize suçlulukla mücadele aracı olarak suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerinin aklanmasının cezalandırılması, ilk kez uluslararası bir talep ve hatta baskı sonucu olmuştur. Bu itibarla suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerinin aklama fiillerinin cezalandırılması, Türk hukuku açısından suç ve ceza politikalarının temel ilkeleri ile, özellikle de kanunilik ilkesiyle ilgili tartışmaları gündeme getirmiştir. Keza suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerinin aklama suçu, Türk ceza hukukunda görece yeni bir suç türüdür. Bu suç türüyle mücadelenin organize suçlulukla mücadelede önemli bir rol oynadığı göz önüne alındığında, uluslararası sözleşmelerle uyumlu, etkili hukuki düzenlemelere güçlü bir ihtiyaç bulunmaktadır. Bu nedenle bu çalışma, Türk ceza hukuku perspektifini FATF’ın görüşleri ile karşılaştırmayı amaçlamaktadır. Buna göre öncelikle Türkiye’deki suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerinin aklama suçunun düzenlenmesine ilişkin tarihi arka plan ve bu şekilde 2005 yılında Türk Ceza Kanunu’nda suçtan elde edilen gelirin aklanmasının münhasır bir suç tipi (md. 282) olarak yer verilmesine giden süreç incelenecektir. Daha sonra, FATF’ın Türkiye ile ilgili 2019 Karşılıklı Değerlendirme Raporu ve 2023 Ara Raporu ışığında bu suç tipine ve uygulamasına dair FATF’ın eleştirileri ve tavsiyeleri ele alınacaktır. Bu şekilde FATF’ın bu suç türüyle ilgili Türk ceza hukukuna yaklaşımlarıyla ilgili analitik bir değerlendirme ortaya konulması hedeflenmektedir.
Karapara aklama suçtan kaynaklanan malvarlığı değerleri öncül suç Türk ceza hukuku Mali Eylem Görev Gücü (FATF) organize suçluluk terörün finansmanı
Türkiye faces significant money laundering and terrorist financing risks because of its geographic location as the Financial Action Task Force on Money Laundering (FATF) emphasizes frequently. Indeed, penalization of money laundering as a tool to combat organized crime for the first time appeared as an international demand and even pressure on Turkish law just as many other jurisdictions. As such, punishing the acts of money laundering is always confronted by various principles in the Turkish law, but most particularly by the legality principle. Further, money laundering appears as a contemporary type of crime for the Turkish law. Considering money laundering plays a pivotal role in combatting organized crime, a strong necessity for an effective national law which is in compliance with the international conventions exist. This study, therefore, aims to compare the Turkish criminal law perspective with the FATF’s views. Such being the case, firstly it provides some insight into historical developments in Türkiye, e.g., main impulses leading to criminalization of the transactions of the proceeds of crime. Then it outlines when and how money laundering occurs as a criminal act pursuant to the Turkish Penal Code in 2005, with a particular focus on the FATF’s critics and recommendations (Mutual Evaluation in 2019 and Follow-Up Report 2023) on Türkiye’s case on the matter.
Money laundering the proceeds of crime predicate offence Turkish Criminal law The FATF organized -crime financing of terrorism
There is no requirement of Ethics Committee Approval for this study.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Hukuk (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ocak 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 27 |