BibTex RIS Kaynak Göster

West Balkans Since the Balkan Wars Until Today and the Relations With Turkey in the Context of Inter-Cultural Communication

Yıl 2012, Cilt: 5 Sayı: 9, 170 - 201, 01.12.2012

Öz

The Balkan geography has ever occupied a crucial position for the
Republic of Turkey. Situated on the passageways all through the history, the Balkan
territories have housed cardinal time courses of a number of civilizations, -from their birth,
till the downfall. Notwithstanding the fact that the characterized geography is quite
smaller, the territory has been commemorated with conflicts, wars and immigrations
throughout the history. The Balkan territory; as of the present day, is comprised of Serbia,
Montenegro, Bosnia-Hercegovina, Croatia, Slovenia, Macedonia, Albania, Kosovo,
Bulgaria, Romania, Greece and the Thrace. Except Slovenia, the present construct that was
reborn from the ashes of former Yugoslavia and that embodies the Albanian territory, is
named and classified as the West Balkans (borders of former Yugoslavia). The Balkans, as
a part of the Ottoman Empire's expansion area, is a land of geographic and strategic
importance. The former Yugoslavian territories -admitted to be the western edge of Islam-,
is a dominant ground, where the border between Islam and Christianity was enframed by
thin and naive lines.
Our historical bond with the Balkans not only created the Turkish and Muslim
population in the zone (which is today a considerable percentage and amount), but also
prepared the formation of Balkan origin population within the borders of Turkey, due to the
major immigrations experienced in various timeframes and periods. This formation
constitutes one of the key elements determining Turkey's regional policies. Moreover, the
geographical and strategic location of Balkans is another crucial factor determining said
policies. Balkans is a cardinal gate to Europe for Turkey, with its face leaning towards the
West. The presence of 5% of the country's land named as "Balkans", common frontiers
amongst the peoples, ongoing common historical background and the significant ratio of
Turkish and Muslim population in the region have secured relations that are vital for Turkey
(especially in terms of security of the Straits, Bosphorus and the Dardanelles) and require
common policies. As the Ottomans conquered the Balkans, Turkish culture became to be
determinant in the region and Turkish language imbedded into the public language. These
conditions led the local community to adopt a common and hybrid culture. In the course of
time, as Islam became widespread, the terms "Muslim" and "Turk" came to a state of
implying one single common status; that is, "Muslims" meant Turks and vice versa. For this
reason, any variation, transformation, evolution and differentiation -whether existing or
potential- in the Balkans bear the characteristics and power of influencing Turkey.
Each society has a unique culture and this "culture structure" differentiates any
society from others. The cultural structure and values of a society are the facts that shape
the daily lives of that society members. This research aims to analyse the Turkish and
Balkan cultures and define the intercultural similarities and differences. The basic claim of
the study is that, there can be a relation between the culture conceptions of Turkish and
Balkan communities led by the Balkan War. Despite the fact that the Turkish and Balkan
cultures possess different ethnic natures throughout the ever changing political and social
distinctions, the cross-cultural communication in terms of historical, social and political
aspects that took place for centuries, still continues with full throttle at present day. This is
based on the theory that cultural impressions and footprints have proceeded up-to-date.
This research intends to analyse the West Balkans within the within the frame of
"Intercultural Communication" concept and theory, since the Balkan War until today.

BALKAN SAVAŞLARI’NDAN GÜNÜMÜZE BATI BALKANLAR VE KÜLTÜRLERARASI İLETİŞİM BAĞLAMINDA TÜRKİYE İLE İLİŞKİLER

Yıl 2012, Cilt: 5 Sayı: 9, 170 - 201, 01.12.2012

Öz

Balkan coğrafyası, Türkiye Cumhuriyeti Devleti için daima önemli bir yer
teşkil etmiştir. Geçiş yolları üzerinde bulunan Balkan toprakları, tarih boyunca birçok
medeniyetin doğumundan yıkımına değin önemli bir süreci uhdesinde barındırmış, oldukça
küçük bir coğrafyayı nitelemesine karşın; ismi, tarihin her döneminde çatışmalar, savaşlar
ve göçler ile anılmıştır. Balkanlar, günümüzdeki yapısı itibariyle, Sırbistan, Karadağ,
Bosna-Hersek, Hırvatistan, Slovenya, Arnavutluk, Makedonya, Kosova, Bulgaristan,
Romanya, Yunanistan ve Trakya'yı içine alan bir bölgedir. Günümüzde; Slovenya hariç,
eski Yugoslavya’nın küllerinden doğan ve Arnavutluk coğrafyasını da içerisine alan kurgu,
Batı Balkanlar (eski Yugoslavya sınırları) şeklinde tasnif edilmekte ve anılmaktadır.
Ayrıca; Balkanlar, Osmanlı İmparatorluğu’nun yayılma alanı içerisinde yer alarak,
yaklaşık 550 yıl hükümranlığını sürdürdüğü, coğrafi ve stratejik önemi haiz bir bölgedir.
İslam dininin Batı ucu olarak kabul edilen eski Yugoslavya toprakları, İslamiyet ile
Hristiyanlık arasındaki sınırın ince ve naif çizgileri ile çerçevelendiği başat noktadır.
Balkanlar ile mevcut olan tarihi bağımız, bölgede sayıları hiç de
azımsanamayacak oranlarda mevcut olan Türk ve Müslüman nüfus yaratır iken, farklı
dönem ve zaman dilimlerinde yaşanan göçler nedeniyle de Türkiye sınırları içerisinde
yaşayan Balkan kökenli nüfusun hareketini de hazırlamıştır. Nüfus hareketi Türkiye’nin
bölge politikalarını belirleyen önemli unsurlarından birini oluşturmaktadır. Ayrıca;
Balkanların sahip olduğu coğrafi ve stratejik konumu, Türkiye’nin bölge politikalarını
belirleyen bir diğer önemli unsurdur. Yüzünü Batı’ya çevirmiş bir Türkiye için Balkanlar,
Türkiye’nin Avrupa’ya açılan önemli bir kapısıdır. Ülke topraklarının %5’lik kısmının
Balkanlar olarak adlandırılması, sahip olunan ortak sınırlar, süregelen ortak tarihi geçmiş
ve bölgede bulunan önemli orandaki Türk ve Müslüman nüfus, ayrıca; boğazların güvenliği
başta olmak üzere Balkanlar ile Türkiye için önem arz eden ve tabi olarak ortak politikalar
izlenmesini gerektiren ilişkiler içerisinde olunmasını sağlamıştır. Osmanlı’nın Balkanları
fethinden sonra bölgede Türk kültürünün de etkin hale gelmesi ve Türkçe’nin halk diline
yerleşmesi, bu bölgede yaşayan halkların ortak ve melez bir kültüre sahip olmalarını
sağlamıştır. Zaman içerisinde İslamiyet’in de yaygınlaşmasıyla Müslüman ve Türk
kavramları ortak bir durumu ifade eder hale gelmiştir. Yani “Müslümanlar” ile kastedilen
“Türkler” veya “Türkler” ile kastedilen “Müslümanlar” olmuştur. Bu sebeple,
Balkanlarda varolan ve olabilecek her türlü değişim, gelişim veya farklılaşım, Türkiye’yi
de etkileyebilme özelliğine sahiptir.
Her toplum kendine has bir kültüre sahiptir ve bu kültür yapısıyla kendini diğer
toplumlardan farklı kılar. Bir toplumun kültürel yapısı ve değerleri, o toplumun günlük
yaşamını şekillendiren bir olgudur. Bu araştırma ile Türk ve Balkan kültürünü incelemek ve
kültürlerarası benzerlikler ile farklılıkları açıklamak amaçlanmaktadır. Çalışmanın temel
iddiası; Balkan Savaşları ile Türk ve Balkan toplumlarının, kültür kavrayışları arasında bir
ilişki olabileceği savıdır. Yüzyıllardır süregelen, tarihî sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel
etkileşim halindeki kültürlerin, tarihin farklılaşan, siyasi ve toplumsal değişimleri
itibariyle, Türk ve Balkan kültürlerinin farklı etnik tabiata sahip olmalarına rağmen,
kültürel izlerin günümüze değin devam ediyor olması savından hareket ile kültürlerarası
iletişimin günümüze değin olağanca kuvveti ile devam ediyor olmasıdır. Bu çalışma,
Balkan Savaşları’ndan günümüze Batı Balkanları ‘’Kültürlerarası İletişim’’ kavram ve
kuramı çerçevesinde analiz etmeyi amaçlamaktadır.

Toplam 0 adet kaynakça vardır.

Ayrıntılar

Diğer ID JA59PJ59AE
Bölüm Makaleler
Yazarlar

Sibel Akova

Yayımlanma Tarihi 1 Aralık 2012
Gönderilme Tarihi 1 Aralık 2012
Yayımlandığı Sayı Yıl 2012 Cilt: 5 Sayı: 9

Kaynak Göster

APA Akova, S. (2012). BALKAN SAVAŞLARI’NDAN GÜNÜMÜZE BATI BALKANLAR VE KÜLTÜRLERARASI İLETİŞİM BAĞLAMINDA TÜRKİYE İLE İLİŞKİLER. Motif Akademi Halkbilimi Dergisi, 5(9), 170-201.