Objective: To determine the relationship between fatigue and
sleep quality in medical students.
Materials and Methods: We applied a sociodemographic
characteristics questionnaire, Pittsburgh Sleep Quality Index
(PSQI) and Piper Fatigue Scale (PFS) to 4th, 5th and 6th year medical
students.
Results: Thirty seven percent (n=290) of 4th, 5th and 6th year
medical students were included in the study. Mean age was
23.47±1.33 years, 53.8% were male. Alcohol use was determined
at a level of 40.3% (n=117), nutrition-drug usage at 40.7% (n=118),
and smoking at 19% (n=55). Additionally, 86.2% of the participants
(n=250) preferred to sleep in the dark, 37.9% (n=110) thought that
drinks they used before going to bed partially affected their sleep
quality. PSQI score was 10.56±2.54 (min:5-max:19), 98.6% of
the participants had poor sleep quality. There was no significant
relationship between the students’ academic years and sleep
quality. PFS was 2.85±0.83(min:1-max:5), and 79%(n=229) had
mild fatigue. A statistically significant relationship was determined
between PSQI and PFS scores (p<0.05).
Conclusion: Although a large proportion of participants had
bad sleep quality, level of fatigue was mild. We determined a
significant relationship between levels of fatigue and sleep quality.
Arrangements should be made to improve poor sleep quality which
affects students’ quality of life. Fatigue levels that affect sleep
quality should also be reduced.
Amaç: Tıp fakültesi klinik dönem öğrencilerinde görülen
yorgunluk ve uyku kalitesi arasındaki ilişkiyi belirlemektir.
Gereç ve Yöntem: Kesitsel tipteki araştırmamızda
üniversitemiz tıp fakültesi 4., 5., ve 6. sınıf öğrencilerine
sosyodemografik özellikler anketi, uyku kalitesini
değerlendirmeye yönelik Pittsburg Uyku Kalite İndeksi (PUKİ),
yorgunluk derecesini belirlemede Piper Yorgunluk Ölçeği (PYÖ)
uygulanmıştır.
Bulgular: Dönem 4,5 ve 6. sınıf tıp öğrencilerinin %37’si
(n=290) çalışmaya dahil edilmiştir. Katılımcıların yaş ortalaması
23,47±1,33 olup %53,8’i erkekti. Sigara kullanımı %19 (n=55),
alkol kullanımı %40,3 (n=117), uyanık kalmak için ilaç-besin
takviye kullanımı %40,7 (n=118) bulundu. Katılımcıların
%86,2’si(n=250) karanlıkta uyumayı tercih ederken %37,9’u
(n=110) yatmadan önce tüketilen içeceklerin uyku kalitesini
kısmen etkilediğini düşünüyordu. Çalışmamızda toplam PUKİ
ortalaması 10,56±2,54 (min:5-maks:19) bulundu. Tüm katılımcılar
içerisinde uyku kalitesi kötü olanlar %98,6 idi. Öğrencilerin
bulunduğu sınıflar arasında uyku kalitesi yönünden istatistiksel
olarak anlamlı fark yoktur (p>0,05). Araştırmamızda PYÖ puan
ortalaması 2,85±0,83(min:1-maks:5) olup katılımcıların %79’unda
(n=229) hafif düzeyde yorgunluk bulunmuştur. Katılımcıların
yorgunluk ölçeği puanı ortalamalarıyla, PUKİ puanı arasında
istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur (p<0,05).
Sonuç: Katılımcıların büyük bir oranı kötü uyku kalitesine
sahip olmakla birlikte yorgunluk seviyeleri hafif düzeyde
bulunmuştur. Çalışmamızda yorgunluk düzeyi ve uyku kalitesi
arasındaki ilişki anlamlıdır. Öğrencilerin yaşam kalitesini etkileyen
kötü uyku kalitesini düzeltmeye yönelik düzenlemeler yapılmalı,
uyku kalitesine yüksek oranda katkısı bulunan yorgunluk düzeyleri
azaltılmaya çalışılmalıdır.
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
---|---|
Bölüm | Derleme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ekim 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 29 Sayı: 3 |