Objectives: To investigate the impact of exercise on ulcerogenesis.
Materials and Methods: Gastric ulcer was induced in Wistar
albino rats that were either kept sedentary or had swimming
exercise for 6 weeks. Under anesthesia, ulcer was induced by
applying acetic acid on the stomach serosa, while control rats had
sham-operation. On 3rd or 10th days of ulcer induction, anxiety
levels were measured and rats were decapitated for measuring
serum cortisol level, while gastric tissue samples were obtained for
histopathologic analysis and for determination of malondialdehyde
(MDA), glutathione (GSH) levels, myeloperoxidase (MPO)
activity, luminol- and lucigenin-enhanced chemiluminescence
(CL) and nitric oxide (NO) levels.
Results: In sedentary 3-day-ulcer group, gastric MPO activities
were elevated with concomitant reductions in GSH content, while
these changes were reversed in 10-day ulcer group. In exercised
3-day-ulcer group, all parameters were significantly reversed.
Increased lucigenin-CL was suppressed, while NO levels were
elevated by exercise. Histological analysis revealed lower lesion
scores in exercised groups. Serum cortisol levels were not different
among ulcer groups, but anxiety was suppressed by swimming
exercise in 3-day-ulcer group.
Amaç: Düzenli egzersizin ülserogenez üzerine olan etkisini
araştırmaktır.
Gereç ve Yöntem: Wistar albino sıçanlar, sedanter ve egzersiz
grupları olarak ikiye ayrıldı. Altı haftalık egzersizin sonunda,
anestezi altında mide serozasına asetik-asit uygulanarak ülser
oluşturulurken, kontrol gruplarına taklit-cerrahi yapıldı. Ülser
uygulanmasının 3. ve 10. günlerinde, anksiyete düzeyleri belirlendi
ve sıçanlar dekapite edildi. Serum kortizol seviyeleri ölçüldü;
mide dokusu örnekleri malondialdehit (MDA), glutatyon (GSH),
miyeloperoksidaz (MPO), nitrik oksit (NO), luminol-lusigenin
probları ile kemiluminesans (KL) ölçümleri ve histopatolojik
analiz için alındı.
Bulgular: Kontrol gruplarına kıyasla sedanter 3 ve 10 günlük
ülser gruplarında MPO ve MDA seviyeleri artarken, GSH seviyeleri
azaldı. Bu değişiklikler 10 günlük ülser gruplarında kontrol
düzeylerine döndü. Egzersiz yapan 3 günlük ülser grubunda tüm
parametreler tersine döndü. Ülser ile artmış bulunan lusigenin KL
düzeyi egzersiz ile baskılanırken NO düzeyi egzersizle anlamlı
olarak artmış bulundu. Histolojik incelemede egzersiz gruplarında
lezyon skorları düşük bulundu. Ülser yapılan sedanter ve egzersiz
gruplarında kortizol seviyeleri arasında farklılık görülmedi. Ülsere
bağlı artan anksiyete, 3 günlük egzersiz yapan ülser gruplarında
azalırken 10 günlük ülser grubunda değişmedi.
Sonuç: Düzenli yüzme egzersizi, dokuya nötrofil infiltrasyonunu
engellemek, NO yapımını uyarmak ve anksiyeteyi azaltmak
yoluyla midede oksidatif hasarı hafifletmektedir. Düzenli egzersiz,
mide ülserinin gelişmesini yavaşlatan ve iyileşmesini kolaylaştıran
bir yaklaşım olarak dikkate alınmalıdır.
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
---|---|
Bölüm | Derleme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ekim 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 29 Sayı: 3 |